ÇOCUĞUN ÜSTÜN YARARI

AV. KEVSER AYCAN YILDIZ2022-05-27 10:05:29

“Çocuk”, insanın bebeklik ile yetişkinlik dönemi arasındaki süreçteki halini ifade etmektedir. Türkiye dahil 196 ülkenin tarafı olduğu ve en fazla ülkenin onayladığı insan hakları belgesi olan Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin birinci maddesi çocuğu, “on sekiz yaşından küçük insan” olarak tanımlamıştır. Aynı şekilde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 6. maddesinde çocuk;  henüz onsekiz yaşını doldurmamış kişi olarak tarif edilmiştir. Medeni kanunumuzda da, erginliğin 18 yaşın doldurulması ile başlayacağı kabul edilmektedir.

Çocuklar, maalesef bazen yanlış yönlendirmeler veya olumsuz sosyal çevreleri nedeniyle, bazen ise bir olaya karışmadıkları halde sadece tanık olmaları sebebiyle adli sisteme dahil olabiliyorlar.

 

Herhangi bir şekilde adli sistemle karşılaşan çocuklar, ilk önce ve her şeyden çok, çocukturlar ve çocuklara uygulanan kabul edilmiş bütün insan hakları korumalarından yararlanabilmeleri gerekmektedir. Bu çerçevede, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesi'nin 3. Maddesinde yer verilen “çocuğun üstün yararı ilkesi” önem arz etmektedir. Sözleşmenin 3. Maddesinde: "1) Kamusal ya da özel sosyal yardım kuruluşları, mahkemeler, idari makamlar veya yasama organları tarafından yapılan ve çocukları ilgilendiren bütün faaliyetlerde, çocuğun yararı temel düşüncedir. 2) Taraf Devletler, çocuğun ana-babasının, vasilerinin ya da kendisinden hukuken sorumlu olan diğer kişilerin hak ve ödevlerini de göz önünde tutarak, esenliği için gerekli bakım ve korumayı sağlamayı üstlenirler ve bu amaçla tüm uygun yasal ve idari önlemleri alırlar. 3) Taraf Devletler, çocukların bakımı veya korunmasından sorumlu kurumların; hizmet ve faaliyetlerin özellikle güvenlik, sağlık, personel sayısı ve uygunluğu ve yönetimin yeterliliği açısından, yetkili makamlarca konulan ölçülere uymalarını taahhüt ederler." denilmektedir. Çocukların korunması ve bu çerçevede yapılacak çalışmalarda geçerli olacak en temel ilkelerden birisinin çocukların üstün yararı olduğu madde metninden açıkça anlaşmaktadır.

 

Çocuğun yüksek yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunlu olan ve unsurlarının belirlenmesi çok bilimli bir çalışmayı gerektiren bir kavramdır. Çocuğun yüksek yararı, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'nde öngörülen bir usul kuralı olarak çocuğun haklarını garanti altına alan bir işlev de üstlenmektedir. Belirli bir somut olayda çocuk için en iyisinin ne olduğunu belirlemede dikkate alınan bir ölçüt, bir kılavuzdur.

Yargıtay'a göre çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır. Çocuğun üstün yararını belirlerken, onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir.

Ülkemizde çocuk haklarını düzenlemek ve çocukları korumak üzere 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu yürürlüktedir. Kanunda, çocuğun üstün yararının gözetilmesi ve  korunma ihtiyacı olan mağdur veya suça sürüklenen çocukların korunması için belirli tedbirler öngörülmüştür. Bu tedbirler danışmanlık, eğitim, sağlık, koruma ve barınma tedbirleridir. Adli sisteme dahil olmuş korunma ihtiyacı olan mağdur ve suça sürüklenen çocuk açısından, durumun özellikleri gözetilerek bu tedbirlerden birinin talep edilmesi yahut resen bu tedbirlere hükmedilmesi mümkün olabilmektedir. Bu tedbirlerin nihai amacı, çocukların ihtiyaçlarını dikkate almak ve çocukların yararına uygun şekilde adalet sistemini yönetmektedir.

 

Unutulmamalıdır ki çocuk, içinde bulunduğu toplumun gerçeği ve geleceğidir. Çocukların adli sisteme bir şekilde dahil olması halinde, öncelikle çocuğun üstün yararının gözetilmesi ile adli sistemde örselenmemesi sağlanmalı ve en nihayetinde ihtiyaçlarının karşılanarak topluma kazandırılması temel gaye olmalıdır.

 

Ülkenin gelişip yükselmesinin, çağdaş medeniyetleri yakalamasının yegane yolunun çocuklara verilen eğitim ve değer olduğunu sürekli dile getiren ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözleri her daim kulaklarımızda çınlamalıdır: “Bugünün küçükleri, yarının büyükleridir. Vatanı korumak, çocukları korumakla başlar.”

 

Anasayfa