SİYASETİN SEVİYESİ…

Şafak DELİÇAKAR2022-05-23 09:25:06

Her saygın ve seviyeli siyasetçi başımızın tacı ülkemizin güvencesidir. Bu yazının konusu da değildir.

5 Mayıs 2022 Perşembe günü de yine aynı başlıkla bir yazı paylaşmıştım. O günden bugüne kadar oluşan gelişmeler üzerine gördüğüm lüzum üzerine yine aynı başlığı kullanarak bu kez de aynı sahada farklı bir mecraya dikkat çekmek istedim.

Bakınız siyasetin seviyesinde öyleleri var ki yüzlerini görmeyi bırakın, artık seslerini bile duymaktan bıkıp usandık, tiksinti seviyesinde nefret ettik inanın… Anketlerde “size göre bu ülkenin en önemli ilk iki sorunu nedir” diye sorsanız, vallahi ilki “ekonomi”, ikincisi “seviyesiz siyasetçiler” diye çıkar.

Siyasetin seviyesini bu hale düşürenlere iki çift söz etmek farz oldu. Hep siz konuştunuz biz dinledik. Şimdi de siz dinleyin biz konuşalım artık.

Milletin iradesi ile seçilmiş insanlara sırf rakibiniz diye hangi hakla hakaret edersiniz? Siz de hiç mi utanma yok?

Dibine dinamit döşemediğiniz tek bir alan bırakmadığınız gibi, siyaseti de yozlaştırıp bu noktaya getirdiniz ya vallahi helal olsun size.

Varoş icraatlarınızdan zaten tiksinti seviyesinde bıkmışken şimdi de o lağım kokan sözlerinizi mi yoksa örümcek ağı sarmış zihniyetinizi mi eleştireceğiz bilemiyoruz…

Vıcık vıcık sulanmış, tel tel dökülüyorsunuz. Kalitenizi de seviyenizi de cahilliğinizle birleştirip sizin gibilerin yerine aday olacaklara rol model oluyorsunuz.

Göreviniz çıtayı yükseltmek olmasına rağmen çirkin benzetmeleriniz ile çıtayı yerlerde süründürüyorsunuz.

Yere göğe sığdıramadığınız ve koruduğunuz dincileriniz yüzünden dinden soğuttuğunuz milleti o pis üslubunuzla siyasetten de soğutup apolitik yaptınız. Aferin size!

Bilumum hakaret ve çirkin benzetme kelimelerini ağzınıza pelesenk etmişsiniz engelsiz parkurda dörtnala koşuyorsunuz. Bu sözleri yakında kuracağınız ya da sığınacağınız yeni partinin programına da koyup öyle çıkarsınız artık seçmenin karşısına. 

Bizden değil ama sizin seviyenizden ve dilinizden hoşlanan seviyesizlerden oy beklersiniz o zaman.

Bu ülkenin tarihinde, kendinize, hafızalardan ve kayıtlardan silinemeyecek öyle bir yer edindiniz ki nesiller boyu unutulmayacaksınız…

Bu ülkenin insanları sizin zihniyetinizin ne menem ne berbat ne dehşet verici bir şey olduğunu anlatacak çocuklarına, torunlarına…

Eskilerin kör topal demokrasi dedikleri dönemde bile bu işin ölçüden, endazeden, seviyeden bu derece yoksun hale getirildiğini, rakibe çamur atmanın bu kadar seviyesiz yapıldığı bir dönem olmamıştır herhalde.

Karalamanın ve seviyesizliğin bu dereceye gelmesi siyasi çıldırmışlıktan başka bir şey olamaz.

Buna sebep olan seviyesiz siyasetçilerden bu memlekete beladan başka bir şey de gelmez.

Dünya, Türkiye’yi parçalamak üzere bir araya gelse, bu ülkeyi bu seviyesiz siyasetçiler kadar derin uçurumlarla ayıramaz, kamplara, kanatlara bölemezdi.

Yoksa TBMM kürsülerinden “... Ülkenin bölünmez bütünlüğünü koruyacağıma namusum ve şerefim üzerine yemin ederim” ile biten resmi yemini ederken bir ayağınızı havaya mı kaldırdınız?

Yoksa o yemini ayaklarınızın altına mı aldınız?

Ama yeter artık! Ya susun ya da medeni insanlar gibi konuşun… Yok, hem susmayıp hem de medeni insanlar gibi konuşamayacaksınız eğer defolup gidin gözümüzün önünden de, kulağımızın dibinden de…

 

Anasayfa