BÜYÜK YALANLAR…

Ersin ERDOĞAN2022-05-09 09:52:07

                            

Yandaş basın kantarın topunu[1] iyice kaçırdı. “Dünya bizi kıskanıyor[2] yalanı istenilen etkiyi yaratmayınca, algı yaratma çabalarına daha da büyük yalanlarla devam ediyorlar şimdide… Ama bu defa iyice abarttılar.

Toplumu gerçeklikten koparıp sanal âlemde[3] yaşatacak metafizik düşmanlar, hamasetçi böbürlenmeler, yalanlar, algılar ve korkular yaratma çabaları fayda etmeyince, dünyanın en ünlü siyasi mühendisi Goebbels[4] tarafından siyasi literatüre sokulmuş “Büyük Yalan Tekniği”[5]ni uygulamaya başladılar.

Yıllardır bir türlü yeryüzüne çıkaramadığımız petrol bulduk, doğalgaz bulduk, zengin olduk haberlerinden dolayı bıkıp usanmışken öyle büyük yalanlarla atağa kalktılar ki muhtemelen Goebbels’i bile kıskandırıp mezarında ters döndürdüler.

Bakın neler yazdılar, neler dediler…

"Atatürk ve İnönü, Lozan anlaşmasındaki gizli maddeler ile Milli Eğitim'i 100 yıllığına ABD'ye verdi. 2023'te 100 yıllık vadesi dolduğunda bu anlaşma bitiyor, bu yüzden ateistler iktidara gelmek istiyor"[6] dediler.

“Afyon Şuhut’ta 15 yıl önce petrol bulundu ama Lozan yüzünden üstü 25 ton ağırlığında beton kapakla kapatıldı. Haziran 2023 de Lozan’ın gizli maddeleri (!) yürürlükten kalkınca yeraltı ve yerüstü zenginliklerimize ulaşıp çok zengin olacağız”[7] diye yazdılar.

Lozan’ı kötülemek isterken pehlivanlar gibi açık düştüler.[8]

15 yıl önce kim iktidardaydı? Cahape mi, ip mi, illet mi, zillet mi? Kim?

Ayrıca, neden Haziran 2023’ü bekliyoruz ki zengin olmak için? Hemen olalım… Ekonomik sıkıntıları niye çekelim? Kaldırıp atın şu 25 ton ağırlığındaki beton kapağı… Vinç mi yok bu ülkede?

Bor madeni rezervlerimizin trilyonlarca dolar değerinde olduğu, ama geçmişte ülkeyi yönetenler vatana ihanet edip dış güçlerin işbirlikçileri oldular ve bor rezervlerimizi ele geçirmek için kumpas kurulmasına izin verdiler”[9] diye de yazdılar.

“Kimmiş o dış güçlerin işbirlikçileri ve kumpas kurulmasına izin verenler?” Yazın da bilelim…

“Toryum rezervlerimiz bırakın dış borçlarımızı ödemeyi tüm dünyaya borç veren bir ülke olmamızı sağlayacaktı ama kurulan kumpaslar ve ihanetler yüzünden maden yataklarına ulaşamadık” dediler.

Size mani olan mı vardı? Elinizi tutan mı vardı? Yıksaydınız şu kumpasları, yakalasaydınız o hainleri de kurtarsaydınız ya ülkeyi…

Oysa toryumun tek başına ticari olarak çok da önemli bir değeri olmadığından bile bihaberler.[10]

Bu yalanlara karşı eleştiriler artınca devlet, Lozan’daki gizli maddelerin de madenleri çıkaramadığımızın da doğru olmadığını açıkladı. Yandaş basında bu yalanlama yer bile almadı.

Neydi o zaman bu velveleler? Çamurlu yalan ve iftiralar ile izi kalsın mıydı? Bu yalanları ve iftiraları yazanlara RTÜK tarafından ne yapıldı acaba? Hiç…

Bu haberler ile istedikleri algıyı yaratamayıp umutların da solmaya başlamasını engelleyemeyeceklerini anlayınca “Kimsenin en ufak endişesi olmasın. Gerekirse ecdadımız gibi gemileri karadan yürütür yine de yolumuzdan, hedeflerimizden kesinlikle sapmayız” söylemini manşetlere taşıdılar.

Demek ki gemiyi yüzdürmek için denizde de su kalmamış. Gemiler karaya oturmuş. Bu haberler ile umutlarımızı tamamen yıktılar. Çünkü herkes iyi bilir ki “Lafla peynir gemisi yürümez”.

Bırakın artık bizi sanal âlemde yaşatmayı…

Siz gerçekte sanal gibi yaşarken biz sanalda gerçek[11] gibi mi yaşıyoruz? Sanal dünyanın gerçekliği ile gerçek dünyanın sanallığı arasında arafta mı kaldık yoksa?

Üstelik oluşan bu sanal âlemin kalemşorları ve trollerine göre ülke güllük gülistanlık

Hem de hemen herkes, yalanlardan, iftiralardan, kumpaslardan, çifte standartlardan, U dönüşlerden, adaletsizlikten, kibirden, liyakatsizlikten ve geçim zorluklarından şikâyet ederken… İyi mi?

Merak ediyor insan… Bunca bariz yalana kim, niye inanır diye? Ama bu ülkenin belli bir kesimi yandaş basının bu yalanlarına inanıyor maalesef...

Hatta bırakın inanmayı “zamları cahape yapıyor” diyen vatandaş bile var.

Ve en sonunda, “Büyük Yalan Tekniği” nden de beklenilen algı elde edilemeyince ve elde kalan başka bir malzeme başka bir siyasi mühendislik tekniği de olmayınca topyekûn geriye dönüp eski yalanları tekrar manşetlerine taşıdılar.

“Türbanlı bacımıza saldırdılar”, “Ayakkabılarıyla camiye girdiler”, “Camide içki içtiler”, “Loder[12] ile Dolmabahçe’ye kadar kanal kazdılar”, “Görüntüleri var” deyip en başa döndüler.

Günah keçilerinin de cezalandırılması ile bu savlarının ve yalanlarının tescillendiğini (!) bile yazdılar.

Lafın tamamı söylendi… Değişmeyecekleri de belli oldu…

Bu saatten sonra, yalan üretim fabrikasına dönüşmüş yandaş basını konuşup yazarak havanda su dövmeye de, aklıselime dönsünler diye nefes tüketmeye de gerek yok artık.

Mizah mecrası olarak kabul edip, artık ciddiye almamak lazım…



[1]Ölçüyü kaçırarak aşırıya kaçmak” anlamındaki bu deyim, yaygın olarak “kantarın topuzunu kaçırmak” biçiminde köşe yazarları tarafından yanlış kullanılıyor. TDK ya göre doğrusu “kantarın topunu kaçırmak” dır. Kantarın topuzu olmaz. Topu olur.

[2] http://www.orduyenihaber.com/yazi/4736-dunya-bizi-kiskaniyor-mus.html

[3] Gerçekte yeri olmayan, gerçekte var olmayan, ancak zihinde tasarlanan yeryüzünde ve uzayda var olan şeylerin tümü.

[4] Nazi Almanya’sının “Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanı”. “Büyük Yalan Tekniğinin Ustası” olan kişi. Hitlerin sağ kolu ve en yakın çalışma arkadaşı.

[5] Büyük Yalan Tekniği: “Yeterince büyük bir yalan söyler ve onu tekrar etmeye devam ederseniz, insanlar sonunda ona inanmaya başlayacaklardır. Yalan, ancak Devletin halkı yalanın siyasi, ekonomik ve/veya askeri sonuçlarından koruyabileceği süre boyunca sürdürülebilir. Dolayısıyla, devletin muhalefeti bastırmak için tüm yetkilerini kullanması hayati önem taşır. Çünkü gerçek, yalanın ölümcül düşmanıdır ve dolayısıyla gerçek, devletin en büyük düşmanıdır. Joseph Goebbels”

[6] https://twitter.com/lordsinov/status/1500579009213644807

[7] https://www.gercekgundem.com/siyaset/317812/akpli-baskanin-iddiasi-afyonda-15-sene-once-petrol-bulundu-lozandan-dolayi-uzerine-beton-doktuler

[8] Açık Düşme: Güreşçinin yağlı veya karakucak güreşlerinde kıç üstü düşmesi. Ayrıca sırtın veya iki dirseğin yere değerek göğüs bölgesinin havaya döndüğü durum.

[9] https://www.haberturk.com/yazarlar/murat-bardakci/761647-iste-lozanin-gizli-maddeleri

[10] https://www.iha.com.tr/haber-toryum-yalani-ve-gercegi-391075/

[11] Sanal gerçeklik, teknoloji kullanılarak oluşturulan kurgular ile gerçek ve hayalin birleştirilmesidir. Bu teknoloji ilk defa sanal öğrenme ortamları için geliştirilmişti. Gelişen teknolojinin eğitim-öğretim ortamlarına dâhil edilmesiyle birlikte öğrencilerin öğrenme deneyimlerini zenginleştirmek için tasarlanmış platformlardır.

[12]Loder” (loader) ekskavatörün kazdığı taşı, toprağı, molozu kamyona yükleyen yükleyicidir.

Anasayfa