Çevremize baktığımızda hep Acı, Nefret, Gözyaşı, Şiddet, Haksızlık ve İnsan Hayatına Saygısızlık gibi şeyleri görüyoruz.
Haberler, Gazeteler ve Köşe Yazıları genelde hep bunlardan bahsediyor.
Hepsi bize Savaş Ölümlerinin, Açlık Ölümlerinin, Sömürülen ya da Aldatılan İnsanların Dökümünü veriyorlar.
İnsan Hayatına ve İnsan Haklarına Saygısızlığın tablosunu çiziyorlar..
Ve bunların sunuluşu giderek normal hale getiriliyor. Kötüye Kullanılan İnsan Potansiyeline Giderek Alışıyor ve Şartlanarak Artık Normal Kabul Ediyoruz..
Ancak yine de Sevginin İyi Bir Kurtuluş Reçetesi olduğunu göremiyoruz….
Oysa hayatımızda Sevgiyi, ‘’Birleştirici ve İyiliğe Yöneltici Tek Evrensel Güç’’ olarak kabul etmeli,
Her isteyenin elde edebileceği bir şey olduğuna inanmalıyız. Sevgi gözü ile bakmanın insana, ailesine, topluma ve insanlığa katkısına bilmek gerekir. Tüm insanlık renk, Dil, Din, ırk, mezhep ve cinsiyet farkına bakılmaksızın kardeştir. İnsan insandan farksızdır, bunda kuşku olmamalıdır.
Sevgi ile bakmak bir ibadettir. Çünkü o baktığı her yerde yalnız Hakk'ı görür. Bütün ibadet şekillerinin ve bütün dinlerin tek amacı insanları iyi ve üstün insan yapmaktır. Bir insan baktığı her yerde Hakk'ın eserini görürse bu gönülden yapılan en büyük ibadet şekli olur.
Gerçek ibadet hakkın büyüklüğünü görüp saygı ve sevgi ile şükrederek hakkı sevmektir. Gerçek anlamdaki bir sevginin bizi birbirimizden ayıran önemsiz ayrıntıları bir kenara koyar düşmanımızın da bir yüreği olduğunu görür ancak o zaman daha iyi anlayabiliriz.
Bu noktada ve o anlayışla her şey yeni baştan mümkün olur ve işte o zaman insanlık için huzur, mutluluk, ve Aydınlık Dolu yeni bir dünya ya adım atılır.. SEVGİ her şeydir...!