Ramazan ayını yaşamanın, onun mükâfat ve bereketinden faydalanmanın bir şükran belirtisi olarak verilen sadakaya sadaka-i fıtr denir.
Kimlerin fitre vermesi gerekir.? İhtiyacı olan eşyadan ve borçlarından fazla olarak, zekât nisabı kadar malı, parası bulunan Müslümanın fitre vermesi vacib olur. Bunların Fitre, zekât alması, haram olur. Fitre ve kurban nisabına katılacak malın ticaret için olması şart olmadığı gibi, elinde bir yıl kalmış olması da gerekmez. Hastalık gibi herhangi bir özürden dolayı oruç tutamayan kimsenin de, zenginse fitre vermesi gerekir.(Nisap,80.18 gr altın veya bu değerde para, ticaret malı demektir.)Nisaba malik olmayan herkes fakir sayılır,zekât,fitre sadakası alabilir.Nisaba malikse fitre vermesi vacip olur.
Başı rahmet ortası mağfiret sonu ise cehennem azabından kurtuluş olan mübarek Ramazan ayına yetişenlerin vermekle yükümlü olduğu fıtır sadakası halk dilinde fitre;Ramazan bayramına kavuşmanın şükrü niteliğinde dinen zengin sayılan kimseler tarafından verilmesi vacip olan sadakadır. Fıtır sadakası, Ramazan orucunun farz kılındığı hicretin 2. yılı Şaban ayında, zekâttan önce meşru kılınmıştır. Bu bir yardımlaşma olup, orucun kabulüne, ölüm sırasındaki sıkıntılardan ve kabir azabından kurtuluşa bir vesiledir.ihtiyaç sahiplerinin yaşadığı toplumun hayat standartlarınca Yoksulların bir günlük ihtiyaçlarını gidermeye ve onların da bayram sevincine katılmalarına bir yardımdır.fitrenin hepsini birden fazla kişilere verilebildiği gibi tek kişiyede verilebilir.
Fitrenin öneminiFıtr sadakası vermenin önemini peygamber (s.a.v) hadis-i şeriflerinde şöyle açıklıyor.1-"Sadaka-i fıtr, zenginlerinize bir tezkiyedir. Fakirleriniz de verirse, Allahü teâlâ onlara daha çoğunu verir.) [Ebu Davud]
2-(Ramazan orucu, gökle yer arasında durur. Sadaka-i fıtr verilince yükselir.) [Ebu Hafs]
3-(Sadaka-i fıtr, oruçlunun, uygunsuz sözlerinden hâsıl olan günahları temizler.) [Beyheki] Fitre ile yükümlü olan Müslüman kimse kendisi ve himayesinde olan ergenlik çağına. ulaşmamış küçük çocuklarının fitrelerini vermekle yükümlüdür.
Fitre, verileceği yerler bakımından her durumda zekâtın benzeridir. Ayet-i kerimede açıklanmıştır. “Sadakalar (zekatlar), Allah’tan bir farz olarak ancak fakirler, düşkünler, zekât toplayan memurlar, kalpleri İslam’a ısındırılacak olanlarla (özgürlüğüne kavuşturulacak) köleler, borçlular, Allah yolunda cihad edenler ve yolda kalmış yolcular içindir. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.” Kişi anne-baba, büyük çocukları, eşi, kardeşleri veya diğer yakınları için fitre ödeme zorunluluğu bulunmaz. Fakat bu kişiler vekalet vermediği halde bu kişiler için fitre verirse geçerli sayılır.Fitre, Ramazanın birinci gününden başlar Bayramı’ndan bir veya iki gün öncesi ile Bayram Namazı arasında ödenir. Böylece yoksullar bununla, Bayram Namazı’ndan çıkmadan önce ihtiyaçlarını karşılamış olurlar.Bayramdan önce verilmesi makbuldür.Bayram gününden sonraya kalırsa, yükümlülük düşmez ve ilk fırsatta ödenmesi gerekir.burda fitre verecek yakını uzakta ise niyet edilir.bilahire ulaştırılır.
Diyanet işleri başkanlığımız bu senenin fitre miktarını 40 TL olarak açıklamıştır Günümüzde fıtre miktarı belirlenirken, ihtiyaç sahibi kişinin bir günlük gıda ihtiyacını karşılayacak miktarın ölçü olarak alınması daha uygundur.Fitrede belirlenen miktar en asgaridir,bunun üstünde vermek isteyenler verebilirler. Fitre bir ihtiyaç sahibine tümden verileceği gibi birkaç farklı kişiye de dağıtılabilir. Kişi anne-baba,dede-nine, çocuklarına, torunlarına ve eşine fitre veremediği gibi,Camii,çeşme,bina,imarethane gibi yerlerede verilememektedir.Fitre öncelikle kendi yakınlarımızdan; muhtaç olan teyze amca, dayı,hala ve bunların çocuklarına, bunlardan muhtaçlar yoksa köyün, mahallenin muhtaçlarına,, köyümüzde de yoksa komşu köyün fakirlerine...diye yakından uzağa doğru gidilerek muhtaçlara verilir.Fitre:-kardeş, teyze, dayı, amca, hala ve onların çocukları, gelin, damat, kayınpeder ve kayınvalide gibi akrabalar fakir iseler kendilerine zekât, fitre,fidye ve sadaka verilebilir.Fitreyi kabul edeni minnet altında bırakacak bir tavır sergilememek de çok önemlidir.Bakara suresinin 264. ayetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor:”Ey iman edenler! Allah’a ve âhiret gününe inanmadığı halde malını insanlara gösteriş yapmak için harcayan kimse gibi SADAKALARINIZI BAŞA KAKMAK VE İNCİTMEK SURETİYLE BOŞA ÇIKARMAYIN.”
-Bilinçli müslümanlar fitresini kabul eden kişiyi velinimetleri sayarlarmış. Fitresini alan kişiye Dua ederlermiş.İnsan suresinin 9. ayeti buna işaret ediyor.”İşte ayet:“Biz sizi yalnız Allah rızası için doyuruyoruz, sizden ne bir karşılık, ne de bir teşekkür bekliyoruz."
İşte ayet'te de belirtildiği gibi Fitre verirken dikkat edilmesi gerekenler:Fitre vereceği kişiden menfaat beklemeksizin. vermeli,ruhunu incitici hareketlerden sakınılmalı,fitremi sana veriyorum namazını kıl, bizim cemaate gel, şöyle ol böyle ol gibi şartlar fitre ibadetini iptal eder.
-Hocam fitremi kimlere verecem diyenlere? En yakınlardan başla muhtaçlara ver deyince hocam onlar beynamaz,ahlaksız kötü komşu gibi söylemlerde bulunanlara Bende şöyle diyorum:müslüman olması kaydıyla aç olana muhtaç olana,mağdura, meşrebi, cemaati, ırkı, soyu- sopu sorulmaz, doyurulur, giydirilir...
Fitremizi verirken mutlaka muhtac olanları arayıp bulalım onlara verelim Kusursuz kimse aramayalım.Hangimizin kusuru yok ki.
Fidye nedir.? Fidye, bir kimseyi bulunduğu sıkıntılı durumdan kurtarmak için ödenen bedel demektir. Dinî bir terim olarak ise, oruç ibadetinin eda edilememesi sebebiyle veya hac ibadetinin edası sırasında işlenen birtakım kusurların giderilmesi için ödenen maddi bedeli ifade eder.Fidye ödeyecek kişilerde aranacak şartlar;Buna göre ihtiyarlık ve şifa ümidi olmayan bir hastalık sebebiyle oruç tutamayan kimse, daha sonra bu oruçları kaza etme imkânı bulamazsa, her gününe karşılık bir fidye öder.Kaza imkanı olanların yani ramazanda çeşitli nedenlerle geçici bir hastalıktantan dolayı oruç tutamayanların fidye vermesi gerekmektedir.
Kabahat ve kusurlardan arınmış,kabule şayan olmuş oruçlar niyazlarımla.Sağlık sıhhat, mutluluklar içinde,hayırlı ramazanlar diliyorum.