Yıllarca belediyenin kaynakları peşkeş çekilirken izin vermişler, yapılan onca yanlışa ve yolsuzluğa ses çıkar/a/mamışlar ama “İnançlarımıza ve değerlerimize göre (!)” diye başlayan cümleler kurup ünlü bir kişinin ismini bir sokağa vermek isteyen ilçe belediyesine izin vermemişler.
Demokratik haklarıdır. Vermeyebilirler. Suç ya da ayıp değil. Konumuz da değil…
İsmini bir sokağa değil bin sokağa versek hakkını ödeyemeyeceğimiz kişi için “Sözde aydın, özde mürteci” demişler.
Yani akılları sıra “Aydın olarak tanınıyor ama aslında gerici” demişler. Ölmüş bir insanı aşağılarken aslında insanlığı da öldürmüşler…
Kendilerinin durduğu yere göre doğru olabilir. Kuzeyin gerisi güney, güneyin gerisi kuzey olduğu gibi…
Bir insan bağnaz ve yobaz olursa eğer, gerisi yani tersi aydın ve ilericidir.
Ne demişler: “Suskunluğum asaletimdendir. Her lafa verecek cevabım vardır. Ama bir lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye". Kişiye değil zihniyetinedir eleştirim.
Yalan söylemek, iftira atmak, hakaret etmek, çağdaş ve Atatürkçü insanlara düşman olmak, kendi zihniyetinde olmayan herkesi “Din düşmanı” ve “Vatan Haini” ilan etmek bir insanın benliğine işlemişse eğer, onu Allaha havale etmekten ve şerrinden korunmak için Allah’a sığınmaktan başka çare yoktur.
Vicdanları zerre kadar sızlamadan, kime gerici demişler biliyor musunuz? Anlatayım size… Özetle… Tamamı için sayfalar yetmez.
1963’te İstanbul Tıp Fakültesi’ni bitirdi. 1964-1968 yılları arasında SSK Nişantaşı Hastanesi’nden Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanlığını aldı.
1972’de doçent oldu. 1976 yılında lepra (cüzzam) çalışmalarına başladı. Cüzzamla Savaş Derneği ve Vakfı’nı kurdu.
1977’de profesör oldu. 1981-2001 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Lepra Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü’nü yürüttü.
1981-2002 yılları arasında 21 yıl gönüllü olarak Sağlık Bakanlığı İstanbul Lepra Hastanesi Başhekimliğini yaptı. Uluslararası Lepra Birliği’nin (ILU) kurucu üyesi ve başkan yardımcısıydı.
1982-1987 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanlığı’nı yaptı.
1989 yılında, "Atatürk ilke ve devrimlerini korumak, geliştirmek, çağdaş eğitim yoluyla çağdaş insan ve çağdaş topluma ulaşmak" amacı ile oluşturulan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ni (ÇYDD) kurdu. Genel Başkanlığını yürüttü.
2002 yılı sonuna kadar Dermatoloji Kliniği öğretim üyesi olarak çalıştı.
13 Aralık 2002'de emekli oldu. 2006 yılına kadar Dünya Sağlık Örgütü’nün lepra konusunda danışmanlığını yaptı.
14 Nisan 2007 Ankara-Tandoğan ve 29 Nisan 2007 İstanbul-Çağlayan Cumhuriyet Mitinglerinin organizasyonunda ve icrasında bulundu.
13 Nisan 2009'da, Ergenekon Operasyonu adı altında uygulanan fetö kumpaslarında kanser hastalığı ile mücadele ederken evi basıldı. ÇYDD yöneticileri ile birlikte, her daim ve her mecrada eleştirdiği, ülkenin başına bela olacaklarını söylediği fetöcülerin emri ile çocuk evliliklerinin önüne geçmek için burs ve yurt verip eğitilmelerine destek olduğu “kız öğrencileri erkeklere satıp fuhuş yaptırıyor”, “Örgüt kurmuş ihtilal yapacak” benzeri yalan ve iftiralar ile gözaltına aldılar.
18 Mayıs 2009 tarihinde meme kanseri hastalığından vefat etti.
Bu değerli ve çağdaş insan: Türk tıp doktoru, akademisyen, yazar, eğitimci TÜRKÂN SAYLAN’ dır. [A]
Utanmadan, sıkılmadan bunca akademik ve insani başarıların altına imza atmış kişiye gerici diyorsunuz öyle mi? Pes yani… Yahu sizde hiç mi vicdan yok? Kalpleriniz hangi ara bu kadar karardı?
Ey Yüce Rabbim… Sana sığındık artık… Vallahi billahi, bu dünyada bu zihniyetin yarattığı kaosu ve psikolojik travmaları düzeltecek ne bir adalet ne de bir ilaç var…
Eleştirmekten başka da elimizden bir şey gelmiyor…
Senin adaletini, senin şifanı diliyoruz ya Rabbim…
Bunlara akıl fikir ver…