TARİHİ DİZİLERİMİZİN HAL-İ PÜR MELALİ

Şafak DELİÇAKAR2022-03-01 09:29:53

Geçmişimiz veya tarihimiz diyerek çeşitli mecralarda ısrarla ve inatla bize dayatılan gerçeğe aykırı kılıç, kalkan, savaş ile dolu hamaset içeriklerini şaşkınlıkla ve tebessümle izlemek zorunda kalıyoruz.

Kolunda ki dijital saat ile Bizans surlarında düşman askerleri ile kılıç kalkan dövüşürken yukarıdan uçak geçen sahneleri ile izlediğimiz Cüneyt Arkın filmlerini arar olduk vallahi…

Üstelik bu dizilerle, kafasında miğfer yerine tencere kapağı, elinde kılıç yerine odun baltası, kolunda kalkan yerine baklava tepsisi, altında at yerine çocuğunun atbaşlı tahterevallisi ile televizyon karşısında dizi izlerken “vur ulan vur, gebert namussuzu” diye nara atan bir millet ve nesil yarattık. Daha da beteri olan gerçeklikten kopmuş insanlar yarattık.

Bir milletin geçmişini sadece kılıç, kalkan, at ve savaştan ibaret olduğunu gösterip bir de bunu pazarlamak neyin amacı, neyin kafası olabilir ki?

Sadece kılıç, kalkan, savaş mı var yani bizim tarihimizde? Bilim, İlim, Âlim yok muydu?

Geçmişimizde alanlarının “ilk” leri olan; Astronom Ali Kuşçu, Matematikçi ve Gökbilimci Mirim Çelebi, Kartograf (haritacı) Piri Reis, Gözlemevi (Rasathane) kuran Takiyüddin, Mucit Hezarfen Ahmet Çelebi, Coğrafya ansiklopedisi Cihannüma’nın yazarı Kâtip Çelebi, Arkeolog Osman Hamdi Bey gibi tarihi kişiliklerimiz neden yok hiçbir dizide.

Tarihi kişiliklerimizi, tek dertleri kendi ülkesinde üreterek zengin olmak yerine başka ülkelerin topraklarını ve zenginliklerini savaşarak gasp edenler gibi göstermek neyin kafasıdır?

Bu saçmalıkların yerine ülkemizi gasp etmek isteyen emperyalistlere karşı Gazi Mustafa Kemal Atatürk öndeliğinde verdiğimiz Bağımsızlık Savaşlarımızı izlesek olmaz mı?

Artık üretmeden tüketmek, başkasının malını, ülkesini, kaynaklarını gasp ederek zenginleşme devri bitti. Savaş yapacaksak, vatanımızı, bayrağımızı, birliğimizi korumak ve olası tehditleri yok etmek için yani “BAĞIMSIZLIK” için yapacağımız savaşlar gereklidir, haktır ve kutsaldır. Diğerleri sadece katliam, vahşet ve gasptır.

Fransız yazar Jean Paul Sartre “Her savaşı zenginler başlatır ama sadece fakirler ölür” demiş. Haklıymış! Var mı hiç ocağına şehit ateşi düşmüş bir zengin?

Ukrayna da olan savaş da bu zaten. Zengin ve emperyalist ABD, AB ve Rusya, liyakatsiz bir devlet başkanı tarafından yönetilen Ukrayna topraklarının sahip olduğu zenginlikler için savaşıyor. Ama sadece Ukraynalı masum ve fakir siviller ölüyor.

Yani “Filler tepinirken alttaki çimenler eziliyor”.

Kim haklı kim haksız diye yandaş kanallarda yapılan söyleşilerde bile taraflar oluşup kutuplaşma oluştu şimdiden.

Oysa hem hepsi haklı hem de hepsi haksız. Çünkü bir savaş bağımsızlık uğruna verilmiyorsa eğer, zenginleşmek için yapılıyor demektir.

Bu yüzden GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK önderliğinde ulusça yaptığımız BAĞIMSIZLIK SAVAŞI, içimizdeki dış mihrakların işbirlikçilerinin iddia ettiği gibi bir zenginleşme ve dinsizlik savaşı değil, Türk milletinin verdiği haysiyet ve varoluş mücadelesidir.

Şimdi, kesin sesinizi ve oturun oturma organlarınızın üstüne. Yettiniz artık! Bıktırdınız artık yaptığınız ahmakça karalamalar ve aşağılamalar ile...

Necisiniz lan siz? ABD ci mi? NATO cu mu? FETÖ cü mü? Rus cu mu?

Yoksa siz, üstat Erol Karaer’in tabiriyle ile CIBBANCI mısınız lan siz?

     

 

Anasayfa