SEVİYORUM BU MEMLEKETİ

Ufuk ERSOY2022-02-02 09:31:41

Seviyorum bu memleketi.

Hem de çok seviyorum.

Her sabah kalktığımda Boztepe’ye  “günaydın” dediğimde bana karşılık verdiğini bilmiyorsunuz.

Akyazı sahilinde yürürken sahile vuran deniz dalgalarının kulağıma fısıldadığı şarkıların farkında bile değilsiniz.

Geceleri şehre yağan yağmurun anlattıklarını duysanız şaşırırsınız.

Meğer ne dertleri varmış, nasıl görmezden geliyormuşuz.

Üstelik yaralı.

Göğsünün tam ortasına saplanan beton bıçakların yerinden kan akıyor.

Bu şehir inatla direniyor ayakta durmak için.

Seviyorum bu memleketi.

Hem de çok seviyorum.

***

Lakin kaldırımlarımız dar.

Caddelerimiz ve sokaklarımız yeterince geniş değil.

İki adamın yan yana geçemediği kaldırımlarımızda bir de dışarıya taşan zerzevat olunca, üstünden atlayarak yolunuza devam ediyorsunuz.

Büyükşehiriz güya.

Büyükşehre yakışmayan görüntüler her an karşımıza çıkması olası.

Araç sürerken sinir sahibi olmak istemiyorsanız üç maymunu oynamanız gerekiyor.

Görmedim, duymadım, söylemedim.

Park yeri arıyorsanız zulada beysbol sopasını hazır tutun.

Hele kimi dükkanların önünde yola konulan absürd eşyalarla yer kapan yada dükkan önü kapanmasın diye gayret gösteren esnaf her an sinirlenmeye, kavga çıkarmaya meyilli.

Çıkıyorsunuz Sırrıpaşa caddesine, memleket bir curcuna.

Kimi köşe başlarına el arabasında meyve sebze satanlar.

Sık sık karşımıza çıkan başka milletten çoluk, çocuk. Kimisi mendil satıyor.

Cep telefonuyla  bağıra çağıra konuşanlar,

Corona’ya meydan okuyanlar,

Maskesiz, mesafesiz ortalıkta fink atanlar.

***

Bu şehir canıyla, kanıyla, perişan, mahzun bir çocuk gibi ağlıyor.

Bu şehri yavaş yavaş öldürüyoruz.

Seviyorum bu memleketi.

Nazım’ın dile getirdiği gibi. “Seviyorum seni, Ekmeği tuza banıp, banıp yer gibi, Geceleyin ateşler içinde uyanarak, Ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi…

Lakin bu şehir hak etmiyor bunları.

 

Anasayfa