Ekonomik Sistemler: Giriş

Ersin ERDOĞAN2021-12-16 09:49:28

Bu yazı dizisinin temâsı; ekonomik sistemlerin tanımlanması ve anlaşılabilmesidir. Amaç ise ülkemizde uygulanmakta olan sistemin, ekonomi bilimi tarafından tanımlanmış sistemlerden hangisi ile adlandırılabileceği ve dolayısıyla şartlarından, uygulanma sebeplerinden ve sonuçlarından etkilenenlere ters düşüp düşmediğinin incelenmesidir. Ancak bu şekilde bir sistem anlaşılabilir olur ve varsa sorunlara ilişkin çözüm yolları aranıp bulunabilir. Çünkü gidilen yol bilinmezse varılacak yer de bilinemez.

Bilinemeyen her şey belirsizlik demektir.

Ülkelerin ekonomik sistemleri bilime aykırı işlemlerle, refleksler zorlanarak ve ölçülerek, deneme-yanılma metodu ile ortaya çıkan sonuçlara göre uygulanamaz. Uygulanmaya kalkılırsa belirsizlik baş gösterir. Her belirsizlik ekonominin dibine dinamit döşeyerek güvensizlik ortamı yaratır ve iktidarın konu ile ilgili sorumlularını “Bana güvenin, yoksa sen enflasyon altında ezilirsin, ben tüm varlığımı kaybederim” deme noktasına getirir.

Güven çıktımı, bir daha vücuda dönmeyen ruh gibidir. Oysaki güven, ekonomik sistemlerin de ruhudur. Güven duyulmayan hiçbir sistem uygulandığı coğrafyada başarılı olamaz.

Dünya üzerindeki ülkelerin tamamında sadece 8 ekonomik sistemden biri uygulanır. Çünkü dokuzuncu sistem henüz ekonomi bilimine dâhil edilemedi. Ekonomi bilimince kabul görmemiş veya bilimsel yanı ispat edilememiş hiçbir sistem bir ekonomi modeli olamaz.

Bu yazı dizisinde dünyada uygulanan ekonomik sistemlere bakacağız. Ülkemizde uygulanmakta olan sistemi, ekonomi bilimi ile kabul görmüş sistemler içinden hangisiyle adlandırabileceğimizi anlamaya çalışacağız.

Ülkeler uygulayacakları ekonomik sistemlerini ideolojik ve siyasi bakış açılarına göre tanımlanmış 8 sistem içinden seçerler. Gerçi her sistem diğer sistemlerden de etkilenerek uygulandığı ülkelere göre ufak tefek ince ayrım ve uygulama farklılıkları gösterebilir. Ancak bu farklar her zaman sistem içinde karmaşaya ve çelişkilere neden olur.

Örneğin; komünist sistem içinde özel teşebbüs girişimlerinin desteklenmesi ya da tam tersi Liberalizm içinde sosyalist koruyuculuk gibi uygulamaların yapılmasıdır. Bu tür çelişkiler zamanla sistemin evrilmesine ve nihayetinde başka bir ekonomik sisteme dönüşmesine neden olur.

Ekonomik sistem: Bir toplumda mal ve hizmetlerin üretimini, ticaretini, dağıtımını ve kaynakların üretime tahsis edilmesini düzenleyen, ayrıca üretimi kimlerin yapacağına karar veren uygulama ve ilkeler bütünüdür.

Ekonomik sistemleri salt ticari açıdan ele almak mümkün değildir. Aksine ekonomik sistemlerin en belirleyici özelliği politik ve ideolojik kökenli olmalarıdır. Bu önermenin tersi de doğrudur, yani siyasi yaklaşımları şekillendiren temel unsur ekonomidir. Siyaset ve ekonomi iç içe geçmiştir ve birbirinden ayrışamazdır. Bu açıdan bakıldığında dünyadaki siyasi yapıları ekonomi temelinde sınıflandırmak en uygun yöntem olarak görünmektedir. Günümüzde veya yakın tarihte uygulanan ya da etkileri devam eden ekonomik sistemlere dair bir sınıflandırma sadece şu şekilde yapılabilir:

1-Sosyalizm (Toplumsalcılık); 2-Komünizm (Ortaklaşacılık); 3-Kapitalizm (Anaparacılık); 4-Liberalizm (Özgürlükçülük); 5-Karma Sistem (Karma Ekonomi); 6-Faşizm (Bağlaşımcılık); 7-Emperyalizm (Yayılmacılık), 8-Anarşizm.

Yarından itibaren her yayın gününde biri olmak üzere, bu 8 ekonomik sistemi özetleyerek inceleyeceğiz. 

Anasayfa