SIRRIPAŞA’DA BİR GÜN
Ufuk ERSOY2021-10-18 09:33:39
Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul misali,
Dur durak bilmeden koşturduğumuz hayatın içerisinde,
Bir nefeslik ara verdim yaşamaya.
Sırrıpaşa Caddesindeydim.
Tahıl pazarına yakın oturup etrafı seyre daldım.
Vatandaş halinden ne kadar memnun bilmiyorum, Cafeler tıklım tıklım dolu.
Yiyor içiyor millet.
Cebinde parası var yada kredi kartına güveniyor.
Aylak aylak gezinenler az değil.
Yürüdükleri cafcaflı zeminde oluşan çatlaklar, kırıklar gün geçtikçe artıyor.
Zaman zaman o kaygan zemin onarılıyor olsa da, çatlamalar, patlamalar devam.
Adım başı bir şeyler satılıyor yollarda.
Suriyeli yada diğer misafirler azımsanmayacak kadar kalabalık.
Vatandaşın omuzlarına binmiş 3-5 kuruşun derdindeler.
Biraz ileride yüzüne aşina olduğumuz amcam elinde bağlama türkü söylemeye devam ediyor.
Sosyal mesafe, yada maske nedir, yada kimin umurunda?
Tam bu anlarda karşıdan oldukça kalabalık bir grup karışıyor halkın arasına.
Belediye başkanlarıymış, memleketimizde misafir olmuşlar.
Hepsi takım elbiseli, hepsi kravatlı.
Önde bizim başkan. Çevresinde o bildik ahali.
Herkes meğer ne kadar mutluymuş ta haberimiz yokmuş.
Bir an seçim var zannediyorsunuz ama tavır pek farklı değil.
Vatandaşa gülümsüyorlar yine. Öpüyorlar, El sıkışıp, sarılıyorlar.
***
Memlekette hayat devam ediyor.
Zemindeki kırılmalar,
Yabancı misafirler,
Siyasetin içinde yoğrulanlar,
Bir de kıyıda köşede olan biteni izleyen bizler, vatandaşlar,
Ömür tüketmeye devam ediyoruz.
Sırrıpaşa caddesinde akşam oluyor.
El ayak çekiliyor.
Ertesi gün aynı tiyatroya hazırlanıyor zaman.
***
Memlekette değişen bir şey yok maalesef…