Ülke genelinde bütün okullarda ziller çaldı. Ordu’da ki heyecanda görülmeye değerdi. Pandemi nedeniyle 2020 yılı Mart ayından bu yana ülkece çok zor günlerden geçtik. Toplumun farklı kesimlerinin yanı sıra, özellikle geleceğimizin teminatı olan evlatlarımız, yavrularımız, öğrencilerimiz 1,5 yılı aşkın süredir uzaktan eğitim görmek durumunda kaldı.
Bu süreçten itibaren pandemide en çok maddi ve manevi hasar gören kurumların başında da tabi ki eğitim camiası yer aldı. Maddi açıdan okul kantincilerini de unutmamak lazım diye düşünüyorum. Çünkü onlarda kazançsız ve yok denecek kadar az bir destekle 1.5 yılı geride bırakmak zorunda kaldılar. Kantincilerin yanı sıra örnekleri çoğaltmak mümkün tabi değil mi?
Şimdi yeniden yüz yüze eğitimin başlangıcına tanıklık ediyoruz. Doğal olarak bunun da heyecanını yaşıyor kardeşlerimiz. Tedbirlere sıkı sıkıya sarıldığımız, maske ve mesafe kurallarına riayet ettiğimiz, sağlıklı ve başarı dolu bir yıl olmasını hem öğrencilerimize hem velilerimize hem de öğretmenlerimize diliyorum.
Dünden beri de izliyor ve takip ediyorum. Hükümetin, Milli Eğitimin, Sağlık Bakanlığının ve yerel yönetimlerin okullarda yüz yüze eğitimin sekteye uğramaması için bakalım ne kadar bir riayet gösterilecek. Aç kapa misali eğitime geri dönersek, bir 10 yıl daha geri adım atmış oluruz bilesiniz.
İleri ülkelerde bu hassasiyet için hiçbir tavizin verilemediğini görüyorum. Bizde de kontrolü elden bırakmamak mümkünken kurşunu kendi ayağımıza sıkmanın bir anlamı yok değil mi? O yüzden ortaya koyulan bütün kural ve kaidelere harfiyen riayet etmek kendi sağlığımız ve geleceğimiz içindir. Bu vesile ile sorunsuz, kazasız, belasız bir eğitim-öğretim yılı diliyorum.