“İNDİR ARKA AYAKLARINI”

Ufuk ERSOY2021-03-29 09:10:46

Emir Emin Kalyoncu

Kayınpederim.

Tarih 1960’ların sonları.

Kırşehir Çiçekdağ’ı ilçesi.

Henüz çiçeği burnunda Kaymakam vekili olarak görev yapıyor.

Her zamanki gibi o gün mesaide. Odasının kapısı çalınıyor ve bir köylü vatandaş tedirgin bir edayla içeri süzülüyor.

Gözleri merakla etrafı dolaşıyor. Girdiği odanın her yanını kolaçan ediyor.

Ve en sonunda soruyor. “Kaymakam bey nerede?”

Anlıyor kayınpeder. Vatandaş Kaymakam deyince, yaşlı başlı, kelli felli, baba görünümlü devleti arıyor gözleri.

Çaktırmıyor, utandırmıyor vatandaşı. Buyur amca, ne derdin var ben halledeyim diyor.

Vatandaşın sıkıntısını giderdikten sonra kapıdan uğurluyor.

***

Aradan zaman geçiyor, kayınpederin yolu o vatandaşın köyüne düşüyor. Muhtara vatandaşın adını verip, hal hatır sormak için yanına çağırıyor.

O gün Kaymakamlık kapısından içeri giren vatandaş, kendisini kaymakam çağırdığını duyunca koşa koşa geliyor. Boru değil, devlet çağırıyor onu.

Baba çağırıyor.

Bir bakıyor ki; karşısında kaymakamı sorduğu genç duruyor.

Anadolu insanı bu, mahcup oluyor tabi. O zamanlar insanların yüzü kızarıyor hala.  Utanıyor haliyle, ancak sarılıp gülüşüyorlar.

Ayran içiyorlar birlikte.

O gün, o vatandaş, devletin sadece bir baba değil, kimi zaman ağbi, kimi zaman ana, yeri geldiğinde bir kardeş olduğunu öğreniyor.

***

Çerkezköy Kaymakamı Atilla Selami Abban, ilçede koronavirüs denetimi yaparken, dışarıdan gördüğü işletmenin içerisine gererek Kovid-19 tedbirlerini ihlal ettiği gerekçesiyle işlem yapılmasını istedi.

Bu esnada masada oturan vatandaşa 'İndir şu arka ayağını' ifadesini kullandı.

***

Devlet babadır,

Vatan anadır,

Millet çocukları…

Yazık…

Yazık…

 

Anasayfa