Günümüzde oldukça sık gündemde yer alan ‘nafaka’ Türk Medeni Kanunu 175 vd. maddelerinde düzenlenmiştir.Madde metninde ‘Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.
Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. ‘ hükmü yer almaktadır.Burada boşanma davası bitiminde boşanma yüzünden yoksulluğa düşen taraf lehine ve kusuru diğer eşten ‘daha ağır olmamak kaydıyla ‘ ibaresi ile aslında yoksulluk nafakasının hükme bağlanmasında kusur durumu ile bir kısıtlama yapmıştır.Bununla birlikte Türk Medeni Kanunu 332 maddesi gereğince nafaka talebi içeren davada geçici önlemler almasına ilişkin düzenleme gereği tedbir nafakası adı altındaki nafakaya hükmedilmektedir.Burada dava süresi boyunca tedbir olarak ödenmesine hükmedilen nafakadan söz edilmektedir.
Ülkenin sosyoekonomik durumu kadının boşanma ile mevcut ekonomik durumunda meydana gelen zarardan kaynaklı olarak uygulama olan kanun maddesi ne yazık ki ekonomik olarak kadının erkekler ile eşit şartlarda olmadığının da bir göstergesidir.Kanun eşlerden hangisinin ekonomik durumu daha iyi ise diğerine katkısından bahsetmek ve cinsiyet ayrımı yapmamaktadır.Ancak ülkemizde eşlerin cinsiyet olarak ekonomik eşitsizliğini takdirlerinize bırakıyorum. Boşanma davası aşamasında çoğunlukla küçük çocukların anne ile birlikte yaşaması , çocukların da bakım ve gözetiminde babanın da yasal sorumluluğu olarak nafaka ödemesi gerekmektedir.Bu nafaka çocuklar bakımından boşanma davası sırasında tedbir olarak hükmedilecek ve boşanma davası sonrasında ise iştirak nafakası olarak devam edecektir.
Boşanma ya da nafaka davalarında tarafların sosyoekonomik durumlarının Mahkeme tarafından tespit edilmesi ile nafaka miktarı tayin edilmektedir.Burada ülkemizin kültürel gerçeği olarak iş hayatında olmayan , olamayan ve taşınır ve taşınmaz malların mülkiyetinde yer almayan kadının mağduriyeti de göz önünde bulundurularak yapılan bu düzenleme zaman zaman hakkaniyetten uzaklaşılarak eleştirilmektedir.Kadınların ekonomik şiddete maruz kalmaları sonucu da doğurmaktadır.
Nafaka salt eşler ve çocuklar bakımından değil , TMK 364. Madde gereği : Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Kardeşlerin nafaka yükümlülükleri, refah içinde bulunmalarına bağlıdır. Eş ile ana ve babanın bakım borçlarına ilişkin hükümler saklıdır.´hükmünü getirmektedir.Salt eş için değil ; anne , baba, büyük anne , büyük baba , kardeşler gibi altsoy ve üst soyuna bakmakla yükümlüdür.Bu kültürel değerlerimizin de harmanlandığı , sosyal hayatta bir denetleme ve denge kurmaya yönelik düzenlemedir.Salt eşler bakımından bahsedilmekle birlikte , bireylerin sadece eşlerine değil altsoy ve üstsoylarına karşı da nafaka yükümlüsü olabileceği yasa gereğidir.