Ülkemizde ve bölgemizde en çok ihtilaf konusu olan hususlardan biri mirastır. Miras ve mirasçılık kavramları Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmekle , mirasçı ‘ Miras bırakanın birinci derece mirasçıları, onun altsoyudur. Çocuklar eşit olarak mirasçıdırlar.’Bu madde ile kanun karşısında çocukların eşit miras payı almakta oldukları hususuna dikkat çekmek gerekmektedir.
Mirasçılardan mal kaçırma gayesi ile uygulamada en sık karşılaşılan ölüme bağlı tasarrufla kişinin bir çocuğuna mal varlığını bırakması ya da kız çocuklarından mal kaçırma gayesi ile hareket ettiği görülmektedir.Ancak kanun , çocuklar arasında cinsiyet ayrımı yapmamış iken günümüzde bu gaye ile hareket edildiği örnekler ne yazık ki karşılaşılmaktadır.
Bazı durumlarda ise mirasbırakan kişinin iradesini etkileyen ve iradesi dışında işlem yapılmasına sebebiyet verilen hallerle de karşılaşılmaktadır.Bunlar aldatma , zorlama ve korkutma gibi haller söz konusu ise burada yasal olarak geçersiz bir vasiyetname ya da mirasçı atamadan bahsedilecektir.İptal edilebilir ve hükümsüz bir ölüme bağlı tasarruftan bahsedilmesi mümkün olacaktır.
Anayasa ve kanunlardan doğan haklar gereği kişiler tüm malvarlıklarını diledikleri gibi tasarruf edeceklerdir.Ve ancak yasal mirasçıların Medeni Kanun’dan kaynaklanan haklarından söz edebilmek için de mevcut bir malvarlığının bulunması gerekmektedir. Esas olan bireylerin serbestçe tasarruf yetkisidir. Kanun yolu ile yasal mirasçılara miras payları oranında miras hissesinin paylaştırılması durumu söz konusudur.
Sıkça sorulan sorulardan olan mirasçılıktan çıkarma ise yasada belirli şartların varlığı halinde mümkün olacaktır.Bunlar ise TMK 510. Maddeye göre ‘:Mirasçı, miras bırakana veya miras bırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse, 2. Mirasçı, miras bırakana veya miras bırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse.’ Mirasçılıktan çıkarılabilir. Aksi halde mirasçılıktan çıkarmadan söz etmek mümkün değildir. Miras hakkı da yasadan kaynaklı bir haktır.Ancak miras bırakanın terekesinin borca batık olması halinde ise mirasçılar mirasın reddini ileri sürebileceklerdir.