TİRYAKİLER ÜZGÜNÜZ!

Yasak kelimesi kimsenin pek işine gelen bir kelime değil. Hele ki adını duyunca insanı bir ürperti sarıyor. Zira 9 aydır sıkça duyduğumuz yasak kelimesine yavaş yavaş alışmaya başladık değil mi? Pandemi sürecinde gün aşırı konulan yasaklara mecburen uymak durumunda olduğumuz için katlanmak ve sabretmek de boynumuzun borcu oluveriyor.

Konulan yasaklar arasında toplumun yoğun olduğu yerler, sahil kesimleri, Pazar yerleri, ortak kullanım ve paylaşım alanlarında kısaca vatandaşların yoğun olduğu yerlerde sigara içme yasağına tiryakiler pek sıcak bakmıyor.

“Dumandan virüs mü bulaşır, evde içme, sokakta içme, nerde içeceğiz biz bu cigarayı” diyerek feveran koparan tiryakilere bende diyorum ki, bakın bende tiryakiyim. Hani dumandan virüs mü bulaşır diye soruyorsunuz ya, uzmanlara sordum, danıştım ve öğrendim ki, bal gibide bulaşıyormuş abiciğim. Hiç kimse bu konuda ahkam kesmesin. Soluduğunuz her nefeste virüs tehdidi oldukça yüksek bilin istedim.

İkincisi evde içme, sokakta içme, nerede içeceğiz muhabbetleri. Bunları söyleyenler inanın hala Korona Virüsün tehlikesinin ne kadar büyük olduğunu hala idrak edemeyenler diye düşünüyorum. Dünya 1-2 derken neredeyse 3 dalgaya girecek, bunlarda ki rehavet ve rahatlığa bir bakın hele. Pes demekten geri durmuyorum.

Güzel kardeşlerim, bu virüsün ve bu hastalığın inanın şakası yok. Belki 9 aydır 9 bin defa söyledik. Söylediklerimiz nafile olmaktan öteye gelin geçmesin. Her şeyden öteye kendi canınızı düşünün ve konulan yasaklara duyarlılık ve hassasiyet gösterin. Tiryakiler üzgünüz! Yasaklar konusunda İnşallah hemfikirizdir değil mi?