Önceki gün 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü’nü kutladık. Yılda bir güne sığdırdığımız bu anlamlı günde yaşlıların yaşam kalitesi ülke ve ilimiz konjoktöründe acaba nasıl diye düşünmeye başladım. Özellikle evi barkı olmayan, Yaşlı Yaşam Merkezlerinde yaşayan yaşlılarımızın refah ve yaşam kaliteleri nasıl formatlanıyor? Bu sorular kafamı kurcaladıkça kurcalamaya başladı.
Yaşlı nüfus artış hızına paralel olarak yaşlılık ve yaşlı sağlığı konularında farkındalık yaratmak amacıyla tüm dünyada 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü olarak anılmaktadır. TUİK nüfus projeksiyonlarına göre, Ülkemizde yaşlı nüfus oranının 2023 yılında %10.2, 2030 yılında %12.9, 2040 yılında %16.3, 2060 yılında %22.6 ve 2080 yılında %25.6 olacağı tahmin edilmektedir.
Edindiğim bilgilere göre yaşlı nüfusun artan oranı yaşlılara sunulan sağlık hizmetlerinin de çeşitlenmesine gerektirmekte olduğunu ortaya koyuyor. Genç gruplarda sağlık hizmetlerinin temel hedefi tedavi iken, yaşlı gruplarda esas hedef; yaşam kalitesinin arttırılması ve korunmasıdır. Yaşlıların yaşam kalitesinin korunması, yaşlılık döneminde sık karşılaşılan, “Alzheimer, demans” gibi sağlık sorunlarının yaşlılığın doğal sonucu gibi görmezden gelinmemesi ile de mümkündür deniliyor.
Yaşlılarda yaşam kalitesini etkileyen faktörlerin bilinmesi yaşlıların, sağlığı koruyucu ve geliştirici davranışlar sergilemelerinde, sosyalleşmeleri ve mutlu olmalarında önem taşımaktadır. Yaşlılar için yaşamın uzunluğundan çok kalitesinin önemli olduğu unutulmamalıdır.
Yaşlılık döneminde, sağlıklı yaşam davranışlarının belirlenmesi ve yaşlılıkta sık karşılaşılan “Alzheimer, demans” gibi sağlık sorunlarının erken tespiti ve bu hastalıkların uygun tedavisi için farkındalık çalışmaları sürdürülmeye devam ediyor.
Unutmayın! Yaşlılarımız dün ile bugün arasında köprü kuran, kültürümüzü ve değerlerimizi yarınlara taşımamızı sağlayan en değerli varlıklarımızdır. Yaşlılık döneminin itibarla yaşanması aynı zamanda bir minnet borcudur. Yaşlılarınızın yaşam kalitesini arttırmak elinizde.