Fındık fındık derken fındık ta geldi geçiyor. Ürününü pazara indirmek zorunda olanlar randımanına göre 21-21.5-22 Liralardan satıp herkes bıraktıkları işlerine geri dönmeye başladı. Bildiğiniz gibi serbest piyasanın yanı sıra TMO ve Fiskobirlik’te alımlara başladı. Bu aralar pek sesleri solukları çıkmasa da bakalım bu sezon nasıl bir performans koyacaklar ortaya.
Tekelci mi? Canım onu hiç sormayın. Adam işinde gücünde muazzam ticaret, muazzam da para kazanıyor. Anlayacağınız düzeni iyi kurmuş. Bizim yerli ve milli manavlarımız Tekelci için arı gibi çalışıyorlar. Derleyip toplayıp adamın eline teslim ediyorlar. Üç beş kuruşta onlar kazanıyor. Nolacak canım varsın onlarda kazansın değil mi?
Piyasada bu durum hakimken aklıma geçen hafta Orta ve Doğu Karadeniz’de yaşanan sel felaketi geldi. Başta Ordu olmak üzere en büyük hasarı da Giresun aldı. 9 can kaybının yanı sıra oluşan ciddi maddi hasarları da devletimiz, hükümet olarak yaraları sarmaya devam ediyor.
Malum fındık sezonu içerisinde olduğumuzdan dolayı ki, fındığını sele kaptıran önemli ölçüde de üreticimizin olduğu ortaya çıktı. Bu üreticilerimizin hasar kayıplarının ne şekilde telafi edileceği ise henüz netleşmedi.
Ümit ediyorum ki, Tarım ve Orman Bakanlığı, Türkiye Ziraat Odaları Başkanlıkları, TMO sahada tam donanımlı bir sistem kurarak hasar tespitlerini sağlıklı bir şekilde belirleyebilsin. Ve belirlenen hasarla da üreticinin kaybı telafi edilsin.
Son olarak yine fındık üreticisinin, gerek bu sel felaketleri olsun gerekse Pandemi sürecinin devam etmesi olsun borçlarının yılsonuna kadar ertelenmesini bekliyoruz. İnşallah bu sıkıntılı ve buhranlı günlerde, devletimiz imkanları ölçüsünde bir çözüm ortaya koyar. Borçlar ertelenirse bir nebze de olsa üreticiye nefes olur.