Türkiye’nin Kovid-19 salgınına karşı etkili mücadelesini bir türlü kabullenemeyen bazı çevrelerin yine medya kuruluşları ve gazetecileri hedef almalarını esefle karşılıyorum. Dünya genelinde yapılan tüm çalışma ve yardımlara baktığımızda, Kovid-19 salgınının kurbanlarından biri, daha önce de olduğu gibi bağımsız, tarafsız, güvenilir ve sorumlu habercilik anlayışı oldu.
Söz konusu Türkiye oldunca her türlü asılsız iddiayı sorgulamadan benimseyen çeşitli çevreler bu sefer Türkiye’nin İngiltere’ye yaptığı tıbbi malzeme yardımını hedef aldı.
İngiltere’nin bir Türk firmadan ithal ettiği tıbbi ekipmanın standartlarının düşük olduğuna dair haberler Türkiye’nin yardım olarak gönderdiği malzemenin tümü ile alakalıymış gibi lanse edildi.
Bazı kişi ve kuruluşlar, bu iddiaları neredeyse sevinçle karşılayıp Türkiye’yi ve yardım kampanyalarını hedef alan bir karalama kampanyası karşıladılar. Resmi makamların yalanladığı bu iddiaların bu kadar rağbet görmesi sadece sansasyon arayışı ile açıklanamaz.
Ne yazık ki Türkiye’nin Kovid-19 salgınına karşı etkili mücadelesini bir türlü kabullenemeyen bu çevreler, küresel salgın koşullarında dahi düşmanca tutumlarını sürdürmekte bir sakınca görmüyor.
Bu tutum, ülkemize doğrudan bir zarar vermese bile insanların medya kuruluşlarına ve gazetecilere olan güvenini geri dönülemez bir şekilde zedelemektedir.