YUMURTA KAPIYA DAYANMADAN

ÇİĞDEM TÜRK ÖZÇELİK2020-01-27 10:18:45

Yine bir deprem, yine birçok ailenin yıkımı, yine alabildiğine gözyaşı…
Biz bir deprem ülkesiyiz. Hemen her an hissedelim ya da hissetmeyelim depremler oluyor ülkenin bir taraflarında, en son en yüksek can ve mal kaybıyla 1999 İstanbul ve birçok civar ili kapsayan Sakarya-Gölcük depreminde yaşadık en ağır hasarı.
Ders aldık mı? Gram akıllandık mı? Soralım kendimize, cevabımız koca bir hayır.
Deprem olduktan birkaç dakika sonra Kızılay başkanı ‘’ Yardım yazıp …. Numaraya mesaj atıp 10 TL yardım da bulunun. İstediğiniz kadar mesaj atarak yardımda bulunabilirsiniz.’’ Diye twet atıyor.

Allah razı olsun. Bize bu afet zamanında yardım etme fırsatı verdiğin için mi diyeceğiz.? Kimse kusura bakmasın böyle bir sorumsuzluk, böyle bir akıl dışı vicdansız hareket kabul edilemez. Sormazlar mı adama yılın üç yüz altmış beş günü ne yapıyordun, yıllardır iki kuruş para kazanan halkın emeğinden kesip kasana biriktirdiğin paralar nerede. Var sayalım kasanda paran yok tükendi. Deprem olma anı mıdır yardım isteme zamanlaman.
Eğer söz konusu savaş, doğal afetler gibi ülkemizi ve insanlarını tehdit eden unsurlar ise zaten ülkem insanı gerekeni yapar. Çıplak ayak koşar üzerindeki tek battaniyeyi gider paylaşır yarasını kendi imkanları ile sarar.
Kısacası mesele yardım meselesi değildir. Doğal afet meselesi hiç değildir. Mesele yumurta kapıya dayanmadan hiç bir şey yapmayışımızın, tembel ve umursamaz oluşumuzun açık ve net özetidir.
Başta kendi şehrim Ordu olmak üzere birçok ilden hem maddi hem manevi yardım gitti deprem bölgesine, bir önemi var mı ? Ateş yine düştüğü yeri yaktı. Olan ölen depremzede ve yakınlarına oldu. Yüksek makamlarda oturan devlet büyüklerinin sorumsuzlukları yine (Kızılay başkanı) yanlarına kar kaldı…


Anasayfa