…Ne kadar harika bir gün
Çay mı demlesem?
Kendimi mi assam?
Bilemiyorum…
ANTON ÇEHOV
Anlamsız, yazmak eylemi biliyorum. Maksat yüreğimiz hafiflesin.
‘’Öğretmenler! Yeni Nesil Sizin Eseriniz olacaktır.’’
Sözüm başta İstanbul Üniversitesi olmak üzere yurt genelinde ki birçok Öğretmene ve eğitimciyedir.
Öğrencin aç, öğrencin yoksun, öğrencin intiharın eşiğinde sen neredesin?
Nerede yuvarlanıyor aklın, bu duyarsızlıkla nasıl öğretmen oldun.?
Nasıl bir eğitmen oldun bu umarsızlığınla.?
Neyin peşinde, neyi kovalıyorsun o kurumun koridorlarında.?
Bir çok genç, Öğretmen olarak atanma hayali ile yanıp tutuşuyorken bir çoğu dayanamayıp yaşadığı haksızlığa intihar ediyorken, bu duyarsız tutumunuzla haksız yer işgali değil midir makamınız.?
Çekilin gidin, düşün artık eğitimin, öğretimin, bu güzelim çocukların yakasından, empati yeteneği, duyarlılığı olmayan insandan kendine fayda gelmez ki, öğrencisine gelsin.
Evet! Tekrar ediyorum. Sibel ÜNLİ’nin intihar etmesinin sorumluları en başta öğrencisinden bihaber öğretmenleridir.
Hiç mi biriniz gözlerinin içine bakmadınız bu çocuğun, hiç mi biriniz sessiz yardım çığlıklarını duymadınız.
Yerin dibine batsın, tıbbın ve kozmetik dünyasının katkıda bulunduğu sahte güzelliğimiz.
Girsin yerin dibine görmeyen, anlamayan, hissetmeyen kalplerle bakan gözlerimiz.
Girsin yerin dibine utançtan.
Girsin yerin dibine vicdan azabından…
İstanbul Üniversitesi Öğretmenleri, eğitimcileri tek tek sorgulanmalı ve…
Vicdanlarından asılmalıdır, er meydanında.