HİLMİ ABİ, “MADEN” DİYORUM!

Şafak DELİÇAKAR2019-11-18 10:08:53

III. Maden Çalıştayı İzmir’de gerçekleşti. Haberi okuyunca şöyle 2008-2009’lu yıllara gittim. Büyükşehrimizin abisi o dönemlerde Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanıydı. Bakanlığı döneminde ki, bana göre çok önemli birde çalışmaya imza atmıştı.

81 ilin yer altı maden haritasını çıkartmıştı abimiz o dönemlerde. Ve bu illerin haritaları bütün valiliklere gönderildi. Bize de gelmişti. Yani Ordu’nun yer altı bütün maden ve kaynakları artık elimizdeydi. Ancak ne hikmetse başta bizim valilikte olmak üzere bütün valilikler bu dosyaları hemen arşivleyip sümen altı ettiler.

Anlayacağınız kamuoyu ile de sağlıklı bir bilgi paylaşılmadı. Örneğin Ordu’da ki altınımız, demirimiz vs maden ve diğer kaynaklarımız ne kadar? Tam bilmiyoruz. Ordu’da hangi ilçede, hangi muhitte nasıl bir cevherimiz var? Yine bilmiyoruz.

Oysa Madencilik sektörü Türkiye’de 15 milyar dolar ihracat rakamına ulaşacak potansiyele sahip! Bu rakamdan bize ne kadar pay çıkar? Onu da bilmiyoruz. “Sürdürülebilir Madencilik” temasıyla gerçekleşen Çalıştay’ı ilgiyle takip ettim. Çalıştay’da; çevre, mevzuat ve başarı hikayeleri başta olmak üzere madencilik sektörünün gündemindeki konular da masaya yatırılmıştı.

Madenlerin insan hayatındaki 12 bin 500 yıllık vazgeçilmezliğine dikkati çekilen Çalıştay’da “Hayatımız Maden” mottosuyla “Ülkemiz Madenciliğinde Başarı Öyküleri”, “Yaşamın Temeli Maden” ve “Sürdürülebilir Madencilik İçin Yasal Düzenlemeler ve Mevzuat” başlıklı üç oturumda gördüm ki Dünya da maden çeşitliliğinde 10. Sıradaymışız.

Üstelik Dünya da 90 çeşit madenin 77 tanesinin de yalnız Türkiye’de olduğunu biliyor muydunuz? Ordu istihdamını da göze alarak bu alanda da katma değerli ürün satışımızı artırmak zorunda değil miyiz be abi? Üstelik sen bu işinde Ordinarüsü iken, biz hala neyi bekliyoruz ki?

Şunu da unutmamak gerekir ki, hem doğru madencilik yapmalı hem de bunu kamuoyuna doğru anlatmalıyız diye düşünüyorum. Çünkü Madencilik modern hayatın can damarlarından biridir. Maden denildiğinde akla öncelikle sanayi gelse de aslında Hayatımız Maden! Bugün evimizde kullandığımız telefona, su içtiğimiz bardaktan elimizden düşürmediğimiz tabletlere, uçaklardan gemilere kadar hayatımızın vazgeçilmezi olan birçok ürün farklı madenler içeriyor.

Modern sağlık hizmetleri, bankacılık sistemleri, ulaşım, ısınma, gıda gibi birçok sektör maden sektörüyle yaşıyor. Hal böyleyken yani "Hayatımız bu kadar Maden"ken hem doğru madencilik yapmamız hem de bunu kamuoyuna doğru anlatmamız gerekiyor mu?

DÜNYADAKİ 90 ÇEŞİT MADENİN 77’Sİ TÜRKİYE’DE

Ben, Türkiye’nin en önemli öz kaynaklarından biri olan madenlerin yeryüzüne çıkarılıp, yerinde işlenerek ekonomiye kazandırılmasından yanayım.

Dünya’da ki 90 çeşit madenin 77’sinin Türkiye’de bulunduğunu bir kez daha hatırlatmış olayım. Geleceğimiz bu madenlerde saklı. Artık hammadde üretip satmak yerine dünya pazarına katma değerli ürünler sunmamızın zamanı çoktan geldi de geçti bile.

İşte o yüzden Hilmi Abi, maden diyorum, sevgili başkan Maden diyorum. Şu Ordu’nun altını üstünü bir gıdıklasan diyorum. Neyimiz var, neyimiz yok eteğimizi bir boşaltsak diyorum. He Abi, sen ne dersin bu işe. Tutar mı? Tutar. Sen el atarsan olur mu? Olur. Abi top sende artık…

Anasayfa