O ZAMAN DEĞMEYİN KEYFİMİZE…

Ordu, bu aylarda hareketli günler geçiriyor. Geçtiğimiz aylarda aldığımız liman sözü, şehir hastanesi sözü, olsa çok daha iyi olur, Tıp Fakültesi beklentileri, turizm adına ortaya konulan yeni yeni heyecanlar, sporda ki futbol hariç diğer branşlardaki başarılar, heyecanımıza heyecan katıyor.

Düşünsenize Karadeniz-Akdeniz yolu tamamlanmış, Çevre Yolu bitmiş, dünya turizm haritasına Ordu’nun da girebilmesi için Yat Limanının da temeli atılmış, Ünye limanı bölge limanı haline dönüştürülmüş, Gülyalı, Perşembe ve Fatsa’da balıkçı barınakları tamamlanmış güzel hayaller değil mi?

Yine düşünsenize ekonomik darboğazın yaşandığı bugünlerde seyyar aşevleri faaliyete başlamış, halk ekmek fırınları hizmete girmiş, tanzim satış noktaları kurulmuş, Et Süt Kurumu da Ordu’da kapılarını açmış. Gerçekten düşünmesi bile güzel hayaller. Hepsi bir gün mutlaka gerçekleşecek. Buna hiç şüphem ve kaygım da yok zaten. Çünkü Ordum bunları fazlasıyla hak ediyor.

Geçen hafta sonu iktidar partisinin Ordu İl Başkanı Ankara temaslarında ki izlenimlerini kamuoyu ile Ordu’ya döner dönmez paylaştı. İzlenimlerini baştan sona kadar iyice okudum. Hatta haberleştirdikten sonra birkaç kez daha okudum. Başkan Halit Tomakin, o günkü açıklamasında Devlet Demir Yolları Genel Müdürüyle de görüştüğünü ve Samsun-Sarp Demiryolu için destek aldıklarını söylemişti.

Güzel başkan, sevgili başkan, destek ayrı bir şey, yapma sözü vermek ayrı bir şey değil mi? Keşke yapma sözü alsaydın daha iyi olurdu. Bak ben şu garip halimle güzel olan her şeye destek oluyorum. Ama cürümüm kadarım. Genel Müdürden istediğin o mesele senin partinin Genel Başkan Vekili olan Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un 5 mega projesi arasındaydı. Bu sözü alsaydın sayın Kurtulmuş’ta hem sevinir hem de rahat bir nefes alırdı.

Neyse uzatmayalım. Son bir hayalde yukarıda sıraladıklarımın yanına birde Samsun-Sarp Demiryolunun temeline de başlandığı müjdelense Yeşil Yol ile birlikte ne güzel olurdu değil mi? Olursa Vallahi işte o zaman değmeyin keyfimize…