ŞİMDİ SATRANÇ ZAMANI

Şafak DELİÇAKAR2016-07-26 09:38:29

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kuruluşundan bu yana peyder pey darbe üstüne darbe gördü ve yaşadı. Canlar gitti, ocaklar söndü, vatan sırtından hançerlendikçe hançerlendi.

Bayrağımız, toprağımız tehdit altında kaldı, kurucumuz ulu önderimiz Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk bile istenmeyen adam ilan edildi. Ne Mutlu Türküm Diyene yazılarımız, T.C. ibarelerimiz bir bir kazındı ve Andımız bile susturuldu.

Hatta o kadar ileri gidenler oldu ki, ‘sabah ezanı okunmasın rahatsız oluyoruz’ diye camiler basan, imamları dövmeye kalkanlar bile oldu. Kısacası milli ve manevi değerlerimiz bir bir tehdit altında kaldı.

Bütün bunlar yaşanırken bir yandan her gün şehit veren bir ülkeyiz. Her gün hançerlendikçe hançerlenen bir ülkeyiz. Peki NİÇİN? Bu vatan uğruna feda edilen şehitler kimin için? Benim askerim, benim polisim NİÇİN şehit oluyor.

50 yıldır bu devletin içi oyuldukça oyulmak istendi. Hain eller kümeleştikçe kümeleşti. Örümcek ağı ördükçe ördüler. Devlet içinde devlet olma hevesleri sürdükçe sürdü. Peki kimin için ve NİÇİN. Kim bunlar? Bu hainler kim? Hangi akıla, hangi dine, hangi ırka ve hangi mezhebe hizmet ediyorlar? Veya bunların dini, imanı, yaradan korkusu var mı? Yoksa kim bunlar? 50 yıldır bunların içimizde ne işi var? Bunları kim getirdi? Bu ülkenin içine kim peydahlaştırıp, bu milletin başına bela etti? Edenler de, ettirenler de kim o zaman?  

Sorulacak soru ve hesap çok var aslında. Bu son canilik, son paralel işbirlikçi çetesi (PİÇ)’in maskesi erken düşmeseydi acaba ülke olarak, millet olarak halimiz be olurdu? Düşünmesi bile bana ürkütücü geliyor.

Beyler şimdi kırmızı beyazlı satranç tahtamızı önümüze koyup, taşları iyi yerleştirme zamanı diyorum. Çünkü artık karşımızda ki taşlar belli. Gelin hep birlikte öyle bir hamle, öyle bir ŞAH çekelim ki, içimizde en ufak bir nifak kalmasın. Bunların alayının zerre tozu bile kalmasın. Yetki de sende, salahiyet de sende. Haydi Türk Milleti; şimdi SATRANÇ ZAMANI…

 

Anasayfa