ESKİ KİLİM

Berkant DOĞAN2019-09-17 09:32:35

Eski püskü bir kilimi vardı anamın.

El dokuması sağlam bir kilimdi.

Sağlamdıki anam her hafta yıkasada dipdiri dururdu.

Zamanla azıcık kilim pörsüsede anamın vazgeçilmeziydi. Çünkü yere serecek başka bir şeyi yoktu.

Anam yaşmağını yandan bağlar eline kilimi alır , sabunu alır evin altındaki dereye inerdi.

Suya sokar sokar habire köteklerdi kilimi.

Babam ona fındık dalından sağlam bir kötek yapmıştı..

Anam çanak kaybolsa üzülmez kötek kaybolsa evi başımıza yıkardı.

Bir gün babamla anamın kutsal saydığı köteği ahıra bir yere saklamıştık.

Anam köteği bulamadıkça “ Bu davun koyasıya nereye gitti” diye bas bas bağırırdı.

Amanım zıvanadan çımasını beklerdik. Sonra köteği ahırdan gizlice alır kapının arkasına koyar, anama” Ana bak kapının arkasındaymış. Ne bağırıyon boşuna “ diye dalga geçerdik..

Anam için halıda, kötekte evin demirbaşı gibiydi.

Evde yangın çıksa anam ilk önce onları kurtarırdı galiba..

Dere şırıl şırıl akardı. Ama dere ağlar gibiydi.

Yoksulluğa ağlıyordu sanki.

Anam üzerinden hiç eksik etmediği peştamalıyla dereye girer halıyı yıkar fındık bahçesinin güneş gören yüzüne sererdi.

Sonra avlu yukarı ıslak peştemaline pancar toplar akşama çorba yapardı.

Anamın kilimi yaşlanmıştır artık.

Belkide çoktan hakkın rahmetine kavuşmuştur.

Dereler hala yoksulluğa ağlıyormudur dersiniz..

Anasayfa