BİR KURTULUN, YETER DA!..

Şafak DELİÇAKAR2019-07-01 08:36:28

Bir etkinlik için hafta sonunda Aybastı ilçemizin Perşembe Yaylasına gitmiştim. Bundan birkaç yıl öncede gitmiştim. Son gidişimde acaba bazı noksanlıklar giderilmiş mi diye yaptığım gözlemlerde maalesef bir arpa boyu yol kat edilmemiş, aksine daha da kötü olduğunu üzüntüyle görmüş oldum.

Öncelikle şu canım mendereslerin yüzeylerinde ki kirlilikler ve çevrelerinde ki çöplerin tam sezonuyken ivedilikle temizlenmesi gerekir diye uyarıyorum. İkincisi yaylada ortak kullanım alanlarında maalesef çöp konteynırları yok. Umumi wc ler yok. Alışveriş stantları da sadece yaylanın merkezinde. Yani Çiseli (Kümbet) taraflarına giderseniz, alış veriş için tekrar geri dönmek zorundasınız.

Kargı tepesinin eteklerinde ki menderesler tarafına da mitili atarsanız, wc ve çöp konusunda oldukça sıkıntı çekebilirsiniz. O yüzden altınıza, üstünüze iyice dikkat etmeniz gerekiyor. Yaylada ki gölün etrafında da güzel bir mıntıka temizliği yapılması artık kaçınılmaz olmuş.

Bizim milletin elinin ayarı yok. Hadi bunu hepimiz biliyoruz da hem vallahi hem de billahi yaylayı mesken tutan Arapları da bu konuda kendimize benzetmişiz. Bir şey hoşuma gitti. O da yayla merkezinde ki esnafların içtenliği, doğallığı ve samimiyetleri. İnsanları çok güzel karşılıyor ve hoş sohbetleri ile güzel iletişime geçebiliyorlar.

Ben her zaman söylüyorum. Bu iddiamın yine arkasındayım. Bizim Ordu’da, turizm anlayışımız sıfır. Hatta eksi bin beş yüz. Turizmin farklı alanlarında farklı yatırımların nasıl yapılacağını, farklı işletmelerin farklı uygulamalarını, doğa ve tesisleşme konusunda ki çalışmaları ve projeleri maalesef ne anlayan, ne uygulayan ne de uygulatan var.

Merak etmeyin, sadece Perşembe Yaylası değil, Çambaşı’nda da temizlik ve hijyen konusunda da manzara aynı. Bu olumsuz manzaraları başta Ulugöl olmak üzere Gaga gölü, şelalelerin neredeyse tamamında bu iki kural tamamen ihlal edilmiş durumda.

Karadeniz’de turizm noktalarında yemeden içmeye, konaklamadan ulaşıma varıncaya kadar en pahalı ilinde bizim olduğunu biliyor musunuz? Bakın işte bu konuda da elimize su döken yok. Hazır Araplar da buradayken bu konuda kocaman bir Maşallah çekelim mi? Çekelim gitsin ne olacak canım. Nasıl olsa Ekim, Kasım aylarında başlayacaksınız yine şu kadar kişi geldi, şu kadar kişi gitti, şunu yaptık, bunu yaptık diye. 

Bizimkini sokma akıl diye kabul etmiyorlar. 10 senedir dilimizde tüy bitti. Ama bir şey değişmedi. Siz böyle devam edin. Aman rahatınızı bozmayın. Bu pahalılıkta bu senede iyi kar yapar, kışında bol bol sayarsınız. Sermayeye hizmet eden yatırımla, sermayeye hizmet eden hizmetle turizm olmuyor beyler olmuyor. Şu at gözlülüklerinden bir kurtulun artık bir kurtulun. Yeter da.

Anasayfa