Ceviz Ağacı

Erol KARAER2019-03-27 08:32:26


Siyasetin kirli ağzından bıkıp usandığımız şu günlerde, yoksulluğun, yolsuzluğun, adaletsizliğin had seviyede olduğu ortamda biraz da başka konular değinelim istedim...
Ünle şairlerin ünlü şiirleri vardır.
Kimi aklımıza kazınmış kimi şarkılara konu olmuş.
Nasıl yazılmış, kime yazılmış hangi ortamda yazılmış bunları bilmek de güzelleştiriyor her şeyi.
O yüzden birkaç gün bu köşemden bunların hikayelerini paylaşacağım.
Keyifli okumalar. 
Ceviz ağacı 
Çoğumuzun Cem Karaca’nın bir şarkısı olarak bildiği ‘Ceviz Ağacı’ aslında Nazım Hikmet’in bir şiiridir. Buyurun hikayesi;
Nazım Hikmet, Gülhane parkındaki bir ceviz ağacının altında sevgilisi ile buluşmak üzere randevulaşır. Buluşacakları gün Gülhane parkına gider ve ceviz ağacının altında beklemeye başlar, tam bu sırada polisler orada devriyeye çıkmıştır. O dönemlerde Nazım Hikmet arananlar listesinde olduğu için polislerden gizlenmek durumunda kalır ve bu ceviz ağacına çıkar. Nazım Hikmet ağacın tepesindeyken biricik sevgilisi Piraye gelip her şeyden habersiz ceviz ağacının altında beklemeye başlar. Polislerden dolayı aşağıya seslenemez ve çaresiz çıkarır kalemi, kağıdı ceviz ağacının tepesinde bu şiiri yazar.
CEVİZ AĞACI
Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz, 
ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda, 
budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz. 
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda. 
Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl. 
Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril, 
koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil. 
Yapraklarım ellerimdir, tam yüz bin elim var. 
Yüz bin elle dokunurum sana, İstanbul'a. 
Yapraklarım gözlerimdir, şaşarak bakarım. 
Yüz bin gözle seyrederim seni, İstanbul'u. 
Yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım.
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda. 
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.

(son)

Anasayfa