İLK TAŞI EN GÜNAHSIZ OLAN ATSIN..

Zenginlerin suç işlediği ancak fakirlerin yargılandığı bir sistemin ürünleri haline gelmişiz..
Fakirsen suçlusundur..
Tuzun kuruysa suç izleme özgürlüğün vardır..
Hangimiz günahsızız.hangimiz hayatlarımızın bedelini ödemeye hazırız..
Bana ilk taşı en günahsız olanınız atsın dileğinde bulunsak buna kim cesaret edebilir ki?..
Yanlış yöne akan bir dere denizle buluşabilirmi?..
Bizi yönetenler en eski günahları yeni yollardan izleyenlerdir..
Onun için düştüğümüz yerden kalkacağız. Kalmak zorundayız.
Başaracağız. Başarmak zorundayız..
Tarih baştan sona yaşanır ama sondan başa doğru yazılır..
Biz en zorunu yapmaya çalışıyoruz yaşarken yazmaya çalışıyoruz. Biliyoruz ki kalem elimizden ne zaman düşerse kendimizi musalla taşında buluruz..
Biz hep söylenmeyenleri arayıp durduk. Söylenmeyenleri yazmak istedik. Kalıplaşmış sözcüklere kendimizi esir etmedik.
Sözümüz henüz tamamlanmadı..Bu ülkenin türküleri henüz söylenmedi.Adaletsizliğin tepesine inecek yumruklarımız hala sıkılı bekliyoruz..
Hep bir kurtuluş bekliyoruz. Kurtarıcı bir el. Oysa insanlığımız örgütlülüğümüzdür. Yine biz kurtaracağız insanları insanlardan..
İnanıyoruz. Türkiye kendi yolunu bulacak elbet..
Cumhuriyete borcumuz var. 
Sakaryaya dumlupınara Çanakkaleye borcumuz var..
Soğuk hoşaf sularıyla yedi düvele kök söktüren çıplak ayaklı yiğitlere borcumuz var..tabancasınındaki tek mermiyi yunan subayının alnına boşaltan gazeteci Hasan tahsine borcumuz var.
Onun için başarmak zorundayız..