SİYASETTE KÜFÜR SANATI!

Şafak DELİÇAKAR2019-03-09 10:27:49

Genel ve yerel seçimlerde son on yıldır Türkiye’de üslup ve yöntem oldukça değişti. Liderlerin, adayların rekabet ortamlarında birbirlerine sarf ettikleri söylem ve davranış şekillerinde ortaya çıkan tabloda küfrün sanatsal bir hale gelmesini seçmende artık kabul edemiyor.

Her türlü karalama kampanyalarına seçmenler gülüp geçtiği gibi bir üstüne üstelik kendilerine alay konusu yaparak yaptıkları video, fotoğraf, karikatür ve yazılarla bu lider ve adaylarla sosyal medya hesaplarında dalga geçmeyi de ihmal etmiyorlar.

Peki küfür siyasette nasıl sanat oldu? Birkaç örnek vereyim hemen. Birincisi ben birine yalancı, hırsız, şerefsiz, ahlaksız vs. demek istiyorum. Ama aile kültürüm, mesleki kariyerim, memur veya siyasetçiysem devlet terbiyesi geleneğime yakıştıramadığım için söyleyemiyorum. Ama söylemem de gerekiyor.

Bakın siyasiler bu soruna şöyle çözüm bulmuş: Ey falancı bir zamanlar sen şu yolsuzluğa bu hırsızlığa karışmamış mıydın? Ama devlet terbiyem gereği ben sana yalancısın, hırsızsın demiyorum, diyemiyorum. Bir başka örnek te, ey filancı bir zamanlar sen şununla, bununla birlikte, kol kola değil miydin? beraber hareket etmiyor muydun? Şimdi çıkıp ben sana terbiyem müsaade etmediği şerefsizsin, ahlaksızsın demiyorum, diyemiyorum…

Üsluplar, tarzlar bu şekillerde aldı başını gidiyor. Ben buradan siyasetçi dost ve arkadaşlarıma bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Kameralar karşısında özellikle bu tür söylem ve davranışlardan kesinlikle uzak durun. Bu size puan kaybettirmekten başka öteye gitmez. Küfrü sanat edinmek yerine, çıkın arslanlar gibi yapacağınız hizmetleri, projeleri ve hayallerinizi anlatın. Eminim daha çok prim alırsınız.

Siyaseti söylem şiddetinden lütfen uzak tutun. Çünkü çoluğa, çocuğa da kötü örnek olduğunuzu unutmayınız. Geleceği tesis etmek isteyenler, geleceğin bekçilerine ve emanetçilerine asla ve kata kötü örnek olmamalı diye düşünüyorum.

Anasayfa