BU KADAR BASİT…

Mehmet Ziya Odabaş2019-01-26 10:42:21

Bir insanın olgusunda yatan bazı gerçekler vardır. Anne, baba, kardeşler, eş ve çocuklarını değiştirme şansın yok. O zaman bu aile bireyleriyle bir sorunun varsa, bir kültürel çatışman varsa bu sorunları gidermek bireylerin elindedir.

Her şeyin başı eğitim ve kültürdür. Sorunlar açık açık konuştuğunuzda ve bunlara çare aradığınızda son bulur. Bazen fındık içini doldurmayacak sebeplerle birbirimizin kalbini kırıyor, canını sıkıyoruz. Olmaz, olmamalı. Yürek sevgi ve mutluluk taşıması gerekirken, acıların yüklenmesi, sorunların yüklenmesi insan hayatının kısalmasına sebebiyet verir. O zaman, önümüze bakarak yeni sayfalar açmalıyız. Bazen radikal kararlar alıp işimizi değiştirebilmeliyiz, korkmamalıyız. Her işte bir risk vardır, ama riskleri en aza indirmek de insanların elindedir. Örneğin, ikame ettiğiniz mahalde onlarca insan kaynakları sorumlusu varsa senin bu görevi üstlenmemen gerekir. Veya mahalde gereğinden fazla ayakkabı, tuhafiyeci varsa senin bu işleri de yapmaman gerekir. Artık çağımız teknoloji çağıdır. İnsanlar akıl satıyor akıl, sen de aklını satacaksın. Öğreneceksin, melekelik kazanacaksın ve kendi aklını pazarlayacaksın, bu kadar basit. 

Bir bankada 3 bin TL maaşla çalışan bir memur, radikal karar alıp işinden ayrılıp başka bir iş koluna geçebiliyorsa, sizler de deneyeceksiniz. Ama yanınızda küçük bir mebla da olsa, sizi ileriye götürebilecek paranız olması gerekir. 
Oturduğumuz ev, çevresi değişik insanlarla dolu. Ya sen uyum sağlayamıyorsun, ya da komşuların sana uyum sağlayamıyor. Eğitim seviyeniz çakışıyor, kültürünüz çakışıyor, mutsuzsunuz. Radikal bir karar alıp evini değiştirebilirsin. 
Aynı şekilde arabanı da değiştirebilirsin.

Aslını ararsanız mutlu olmak da mutsuz olmak da insanların elindedir. Hayata nasıl başlarsanız, nasıl bakarsanız, o hayat size öyle yanıt verir. 

Siyaset yapıyorsunuz, baktınız ki siyaset yaptığınız yerlerde, insanların fikirleri sizinle uyuşmuyor. Siyaset yaptığınız yeri değiştireceksiniz. Gereğinde parti değiştireceksiniz. Hiçbir muhteremin size dansöz demesine izin vermeyeceksiniz. Ve onların da bu sözü deme hakları yoktur. Ben sporu severim, bir arkadaşım elinde fotoğraf makinesi kelebek resimleri çekmeyi sever, doğa resimleri çekmeyi sever, bir başkası da dağları fet etmeyi sever, tırmanışı sever. O zaman herkes sevdiği işi yapacak. 

Günümüzde, mutsuzluğun en hasıl sebebi ekonomi. Çünkü, insanların gelecek kaygıları var. Yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayamama kaygıları var. İşte bunu gidermek yine bizim elimizde. Bu kaygıları 20 li yaşlarda duyabilirsiniz ama 30 lu yaşların ortasından sonra tecrübe kazanan bireylerin bu kaygıları duymaları yersizdir. Kendilerini engin denizlere bırakmalıdırlar. 

Örnek olarak kendimi gösterebilirim. Hedefimde meslek öğretmenliği varken, siyasal kaygılardan dolayı kendimi jandarma astsubay okulunda buldum. Daha sonra bu meslek bana göre değil diye düşüncelerimi olgunlaştırdım ve hayata başka bir pencereden bakmaya başladım. Askerlik benim işimdi ama yaşamsal felsefem değildi. Benim duygularımı açacak mesleki eğitmen olmaktı. Ve ben kısman de olsa bu duygularımı gerçekleştirdim.

Sizler de yapabilirsiniz. Sevmiyorsanız işinizi, bıkmışsanız arabanızı, pozitif enerji alamıyorsanız ikametinizi değiştirin. Hayata dönüp baktığınızda yeni yaşam kesitinin sizlere çok şeyler vereceğini göreceksiniz. Bu kadar basit.

 

Anasayfa