DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN KONU; RAHİP BRUNSON DEĞİL, WASHİNGTON POST YAZARI SUUDİ ARABİSTANLI CEMAL KAŞIKÇI’DIR.

Mehmet Ziya Odabaş2018-10-17 09:23:42

 

Ülke gündemimiz maşallah dopdolu. Gün geçmiyor ki gündemi sarsan olaylarla karşı karşıya kalmayalım.

Önce ABD vatandaşı Rahip Brunson’un  yargılanma süreci. Adamın oğlu yıllardır İzmir ilimizde yaşamasına rağmen  ABD ile sorunlar yaşamaya başladıktan sonra ne hikmetse ajanlık suçlaması ile papazı  kodese atılıyoruz.  Hem de ağır bir suçlama ile ‘’AJANLIK’’

AJANLIK  suçlaması ağır cezayı gerektiren bir suçtur. En az 30 yıl net ceza alması gerekmektedir.  Zatın yargılanması devam ederken ABD başkanı,  bizim reisten  papazı birkaç kez serbest bırakmasını istemiştir. Cumhurbaşkanımız ise haklı olarak Türk yargısı bağımsızdır ve bağımsız karar alır diyerek bu talepleri geri çevirmiştir.  İş te bu aşamada  Biraz ABD tezgahı ile biraz da üretimde sıfır çeken  ülke ekonomimiz sarsılmaya başlayarak dolar 4.51 den 7 TL ye kadar çıkmış paramız ve ekonomimiz yerle bir olmuştur.

Yılların birikimini kaybeden ülke ekonomisi raydan çıkmış ve  ülke içinde enflasyon canavarına bir kez daha yenik düşmüştür.

Ancak yılmayan  korkusuz liderimiz, Cumhurbaşkanımız , ABD’ye meydan okuyarak; Bu garip, bu fakir bu makamda oldukça  papazı alamazsınız demiştir. Hatta ver papazı (FETÖ CANİSİNİ) al papazı diyerek değiş toku şada sıcak bakmıştır.  Bu arada  boş durmayan ABD PYD terör örgütlerine 500 tır daha ağır silah göndermiş tam 60 Bin PYD ve PKK militanını eğitmiştir.

Hedef Türkiyedir.

Hal böyleyken Sn Cumhurbaşkanımızın çok güvendiği bağımsız Türk yargısı okus, pokus yaparak Ajan papazı önce ev hapsine daha sonra memleketine gitmesi için karar almıştır. Ajanlık suçlaması kocaman bir yalanmış, gene kandırıldık, gene uyutulduk galiba.

İki ülke arasında bu konu için ne geçti bilinmez. Nasıl kararlar alındı. Onlar  papazı gönderecek mi  önümüzdeki günlerde göreceğiz.  ABD istediğini aldı ya biz….?

Sevgili dostlar ABD büyük ülke dünyamızın jandarmasıdır. Evet dünya 5 ten büyüktür ama, güçlü olursan.

Bana göre asıl mesele; WASHİNGTON POST YAZARI SUUDİ ARABİSTANLI CEMAL KAŞIKÇI’DIR. 

Bu ünlü ve değerli yazar, ülkesinin suudi prensleri ve kralları tarafından sömürüldüğünü, insanların bağımsız olmadıkların, özgürlüklerin yöneticilere has olduğunu  yazan ve bu duyguları da ABD halkına ezberleten bir kişilikti.

Hiçbir Avrupa ülkesi  yazar kaşıkçı ya evlenme izni vermemesine rağmen, nişanlısının da Türk olmasından dolayı  Yazar Kaşıkçı  ülkemize gelir. Tabii olarak endişelidir.  Ülkesinde ölüm tehditleri alan Kaşıkçı korkarak ta olsa Suudi konsolosluğuna gider. Amacı evlilik işlemlerini yaptırmaktır.  Ama buradan bir daha çıkamaz.

Öldü mü,   kaçırıldı mı, sır.

Ancak Ülkemizin yetkilileri İstihbarat teşkilatlarımızla övünür ya..!

Yazar, konsolosluğa  girdikten sonra  Arabistan’dan iki jet gelir. İçerisinde  vurucu militanları topraklarımıza ayak basar. Kara düşünceli adamlar kara arabalara binerek konsolosluğun  yolunu tutarlar.

 Bu adamlar kimlerdi?

Bizim istihbarat teşkilatlarımız bahar uykusundalar mıydı?

ABD nin bu olayda parmağı var mıydı? Şimdilik muamma..         

Suudilerin  bu eylemi ülkemizde yapmaları, yurdumuzdaki zafiyeti ortaya koymaktadır.

Bu icraatı, ABD yapsa, Rusya  yapsa bir nebze adamların gizli örgütlerinin gücü dersin  susarsın ama  Suudilerin yapması…

Asıl kafa yorulması gereken olaydır.

Rusların KGB ajanlarının ÇEÇEN liderini ülkemizde öldürdüğü aklıma geliyor ve  hayıflanıyorum.

 

Anasayfa