GÜÇ ZEHİRLENMESİ!

Şafak DELİÇAKAR2018-09-17 11:00:30

Mutlak zafere inanan ve yenilgiyi asla kabullenemeyen yapılar ve şahıslar günün birinde güç zehirlenmesiyle karşı karşıya kalırlar. Bu yapıda olanlardan her türlü çılgınlık beklemekte çok doğal bir durumdur.

Oysa burası dünya. Dünyevi işler her zaman planlandığı gibi gitmeyebilir. Dünyada herkes imtihandadır. Kul sonuçtan sorumlu değildir. İnsanın sorumluluğu sınırlıdır. Gücü veren de alan da Allah’tır. Dünyada hiçbir iktidar sonsuza kadar devam ettirilemez. Güçlü olan da olmayan da sadece işini doğru yapmakla mükelleftir. Hiç kimse elde ettiği gücü, silah olarak kullanma ve bu silahı, muarız kabul ettiklerine doğrultma hakkına sahip değildir.

İnanç konusunda zafiyet içinde olanlar saltanat ve gücün ebedi olduğunu sanırlar. Gücü hak sebebi olarak görür ve öyle inanırlar. Bu iş konuşarak, anlatarak da düzelmiyor maalesef. Dünyayı önceleyen ve güce erişen yapıların tamamı sonunda bu noktaya geliyorlar. İleriki aşamalarda da bir düzelme olmuyor. Bir işte alt yapı nasıl başlarsa üst yapı da ona göre şekillenir. Hal ne ise istikbal de öyle tezahür eder.

Özellikle, haksız yollardan elde edilen güç evvela sahibini zehirler. Güç zehirlenmesi, çaresi bulunamamış sarı bir hastalıktır; tedavisi henüz bulunabilmiş değildir. Bu arada ayrı bir hatırlatmada yapmak istiyorum. Güç zehirlenmesi ne kadar önemli bir hastalık olsa da, fazla kaşıntıda bir o kadar önemli bir hastalıktır. Dediğim gibi güçlü olan da olmayan da sadece işini doğru yapmakla mükelleftir.

 

Anasayfa