İlgisiz Arayış…

Ersin ERDOĞAN2016-06-06 08:40:35

İktisadi Araştırmalar Vakfı tarafından ilimizde “Cumhuriyet’in 100. Yılında Ordu İlinin Ekonomik Vizyon Arayışı” konulu bir seminer düzenlenmiş. Son derece önemli ve yararlı bir çalışma yapılmış. Çünkü hala bizi gelişim eksenine oturtacak vizyonumuzu bulamadık.

Bu çalışma ilgi görmemiş şeklinde basında haberler çıktı. Oysaki bir alanın gelişim stratejisi mutlak suretle üzerinde karar verilmesi ve planlanması gereken bir konudur. Olmazsa olmazdır. Bu arayışa üst seviyede ilgi gösterilmesi gerekirdi.

Bu çalışmaya katılan ve aynı zamanda seminerin de sponsoru olan Albaraka Türk Katılım Bankası’nın Genel Müdürü Dr. Fahrettin Yahşi ilimizin kalkınma stratejisinin olmaması ya da yanlış planlanması riskine dikkat çekerek “Bir şehrin kalkınmasını, bir organizasyonun başarısını tesadüflere bırakamayız. Mutlaka bunun tanımlanması, stratejik hedeflere dönüştürülmesi gereklidir” demiş. Çok doğru söylemiş.

Yıllardır bu ili gelişim eksenine oturtacak bir stratejiye karar verilememiştir. Ciddi manada hazırlanmış gerçekçi bir gelişim stratejimiz hiç olmadı.  Strateji planladık zannedilerek hep niyet ve dilekler şeklinde, ciddi araştırmalara dayanmayan, paydaşların durumu, talepleri ve beklentileri göz önüne alınmadan havada kalan ve asla uygulanmayan söylemlerden ve içeriği olmayan “proje başlıkları” sunmaktan ileri gidilemedi.

Geldiğimiz nokta da bu olunca yerel paydaşlar tarafından hiç bir zaman ilgi görmedi. Çünkü bu ilin gelişim stratejisinin planlanması söz konusu olduğunda bu işin sadece kamu kurumlarının ve sektör temsilcisi örgütlerin görevi olduğu zannedildi. Nasılsa bize bir şey sormuyorlar, fikrimizi söylesek de yine kendi bildikleri gibi yapıyorlar söylemleri nedeniyle hep uzak durdular bu tür çalışmalardan.

İşte bu yüzden vizyon arayışı gibi önemli bir çalışmaya ilgi gösterilmediği yönünde haberler yapılabiliyor. Bu yüzden bir türlü bu ilin hangi eksende gelişeceği konusunda uzlaşma ile karar verilemiyor. Çünkü ilgili kurumlar ile sektörler arasında koordinasyonu sağlayacak bir sistem oluşturulamadı.

Yukarıda yapılan arayışlar aşağıda kaybedilenleri bulmaktan uzak kalıyor. Bakış açıları ve uygulama metodolojileri farklı olunca ortaya vizyondan çok zorlama uygulamalar çıkıyor. İhtiyaç analizleri tüm paydaşları kapsayacak şekilde yapılmıyor. 3-5 kişi ile yapıldığı zannedilen bu tür analizler gerçekler ile uyuşmuyor. Sonucunda hüsran ve zaman kaybı olarak tarihteki yerini alıyor.

Kamu yöneticilerinin kişisel çabaları bir ilin ekonomik kalkınmasına bir nebze de olsa katkı sağlasa bile, bu katkılar sürdürülebilir olamıyor. Her kamu yöneticisi değiştiğinde vizyon ve metodolojiler de değişiyor. Oysa konsensüs ile belirlenmiş bir vizyon ve buna yönelik planlanmış bir kalkınma stratejisi asla değişmez. Sadece gelişir. Bu işin kuralı budur. Vizyonumuzu geliştirmek adına onu yazboz tahtasına çevirmemeliyiz. Bu durum turizmde, tarımda, sanayide yani her kalkınma alanında geçerlidir.

Elbette ki her sektöre yönelik bir gelişim stratejisi planlayabiliriz ancak bunun diğer alanlarda ve sektörlerde planlanmış veya planlanacak gelişim stratejileri ile uyumlu olması ve koordine edilmesi gerekir. İşte biz bunu başaramıyoruz bir türlü.

Başaramıyoruz çünkü, biz planlamayı bilmiyoruz… Bilen kimdir onu aramıyoruz… Gerçekten bu işi bilenleri bulamıyoruz… Bulduklarımızı koruyamıyoruz… Bu konuda insan kaynakları yetiştirip onlardan bir ekip oluşturamıyoruz… Bu işi yazboz tahtasına çevirip boşa zaman ve kaynak harcıyoruz… Sonucunda da işte böyle; planlamaya inanmayan, itibar etmeyen ve ilgi göstermeyen bir toplum yaratıyoruz…  

Anasayfa