FRAKTI..

Berkant DOĞAN2018-04-26 11:13:13

Işgın alırdı eskimiş bıçkısıyla
Çangal diker, fraktı çevirirdi.
Tevek diker, sırgan yolardı yorgun elleriyle
Nalburcudan bir top paslanmış tel alır sarardı tarlanın etrafını.çocuklar meyve ağacına çıkmasın diye diken sarardı ağacın gövdesine.
Cuma ve cenaze namazlarını hiç kaçırmazdı babam.düğünlere gider hep arka sıralarda oturur sürekli sigara içerdi.Ezan okunmaya başladığında abdestini alır köyün dışındaki çivisiz camiye koşardı.
Karadenizin tek çivisiz camisi bizim köyün camisiydi. Tahtadan yapılmıştı.Tahtalar birbirlerine yapıştırılmıştı.Tek bir çivi izi bulamazdınız.
Bir lastiği patlak kırık tekerlekli el arabasıyla tarlaya kemüre çekerdi.Nedense kemürenin üzerine kül dökerdi.Kül olduğunda kargalar kemüreyi eşeleyemezmiş.
Fraktı çekerken benide yanında götürürdü.Paslı telin bir ucundan tutar adım adım kazık yeri sayardım.
“Patlat bir türkü koçum” derdi babam.
Patlatırdım.” Köprüden geçti gelin. Saç bağı düştü gelin”.
Babamın en sevdiği türküydü.
Hele bu türküyü Nezahat Bayramdan dinledimi babamın değmeyin keyfine..
Erken öldü babam. Ben daha askere gitmeden.
Diktiğimiz fraktıları çoktan söktü arazi cellatları.
“Köprüden geçemedi gelinler”.

Anasayfa