KURUM MÜDÜRLERİ..

Berkant DOĞAN2018-01-11 09:41:19

Biz basın mensupları olarak yapılan çalışmaları, verilen hizmetleri, yetkililer tarafından yapılan açıklamaları kamu oyuna iletmek zorundayız.
Yani ordunun nefes aldığı her soluk borusundan haber almalıyızki insanlar nefesinin değerini bilsinler.
Bir kentte yazan çizen olmazsa o kent ölür. O kent sağır, dilsiz olur..
Peki, en önemli kentin en hayati haberlerini kimden alacağız. Devletin resmi organları olan resmi kurumlardan.
Alabiliyoruz mu ? Hayır.
Tabi bu haberlerin alınmamasının suçu kurum müdürlerinde de değil. Onlara uygulanan protokollerde.
Mesela ben sağlıkla ilgili bilgi istesem ordu valiliğine dilekçe yazıp o kurum müdürü için izin kağıdı çıkarmak zorunluluğum var.
Mesela İl tarım müdürlüğüyle röportaj yapmak istesem valiye baş vuracağım.
Mesela tapu müdürlüğünü canlı yayına almak istesem valiliğe baş vurup izin koparacağım.
Sanki biz tapu müdürünü çağırıpta bademcik ameliyatı nasıl olmalı diye soracağız..
İşin ilginç yanı..
Sayın valimizle röportaj yapmak istesek kime dilekçe yazacağız. İçişleri bakanına mı?..
Kimi kurum müdürleri diyorlarki” çok güzel işler yapıyoruz, yazmıyorsunuz”.
Nasıl yazacağız ki. Yazmamız için her saat elimizde dilekçe valiliğemi baş vuracağız.
Orduda sıradan bir tiyatro oyuncusunu canlı yayına alıp tiyatroyu anlatmasını istesek B.şehir belediyesine dilekçeyle başvurmamız gerekiyor.
Gerçi başvursakta dilekçe nedense kaşla göz arası kayboluyor.
Tabi burada kurum müdürlerininde suçları yok değil.
Onlarda adam seçiyorlar, gazeteci seçiyorlar.
Eskiden müdürlerimiz vardı. Çay içerdik. Sohbet ederdik. SıcAK BİR ATMOSFER YAŞARDIK. Sorduklarımıza cevap alırdık.
Şimdikilerin yanından geçsek bizi tanımıyorlar.
Be kardeşim beni tanımıyorsan senin ne hizmetler yaptığını nerden bileceğim.
Önce şehirle barışın.
Bu makamlar gelip geçicidir..

Anasayfa