EĞİTİMİN PATRONU GELMİŞ

Şafak DELİÇAKAR2017-12-18 09:56:40

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, hafta sonunda çeşitli açılış ve ziyaretler çerçevesinde Ordu’ya gelmişti. Ordu Üniversitesinde hayırseverler tarafından yaptırılan kütüphane açılışından sonra sırasıyla AK Parti İl Binasını, Ordu Valiliğini ve Ordu Büyükşehir Belediyesini ziyaret eden Bakan Yılmaz, bu ay içerisinde Mecliste görüşülen bütçeden yola çıkarak, eğitimin bütçeden yatırımlara göre bu kez pay aldığına dikkat çekip, Avrupa’da hatta dünyanın bir çok ülkesinden ileride olduğumuzu iddia etti.

Evet, eğitimde o kadar çok ilerideyiz ki sormayın gitsin. Sendikalar hala atamalar üzerinden bastırıyor. Öğretmen ve kurum idarecileri atamalarında ki sorun ve sıkıntılar, yapılan atamalarında liyakat esasına göre yapılmadığını bangır bangır bağırarak söylerken, müfredatta dillerden iki yıldır düşmeyen Atatürk mevzusu da işin bir başka cabası.

Öğretmen sayısına düşen öğrenci sayısı, öğretmenlere görevlerinin dışında emri vaki başka hizmet ve görevlerin yüklenmesi, öğrencilerin, öğrenci velilerinin, öğretmen, müdür, önüne kim gelirse gelsin darp etme hakkı öyle ki cinayete varan sonuçların hala önüne dahi geçilememiş olması vs. vs. vs. bizi çok çok ilerilere taşımaya yetmişte artmış bile.

Ordu’da olduğu gibi tüm Türkiye genelinde dersliklerin yetersizliği, okul aile birliklerinin ekonomik özgürlüklerini kazanamadığı, okul güvenliği ve okul servisi sisteminin kimlere emanet olduğu, okullar da gıda güvenliğinin ve hijyen kurallarının keyfiyete dayandığı ülkemizde o kadar çok ilerlemişiz ki Avrupa bile neredeyse gıpta ile bize bakacak yani.

Bakan Yılmaz’ın ardından Eğitim camiasında kulaktan kulağa dolaşan tepkilerde de, birileri ya bu sorunları eğitimin patronuna anlatmıyor ya da patron sorunları biliyor ancak işine geldiği gibi konuşuyor demekten de kendilerini alamıyorlar. Patron, sadece bütçeyi ve bütçeden kopardığı payı başarı gibi göstermeyi marifet sayıyor diyen eğitim camiasının kurmayları bu mantıkla Bakan’da kendini kandırıyor, Türkiye’de kandırılıyor diyerek önemli bir soruna dikkat çektiler.

Camianın endişeleri, kurmayların tepkileri bu yönde ancak benim kaygımda yaşadığım bu şehir, Şehri Ordu ne zaman eğitimde ki başarı cetveli sıralamasının dibinden kurtulmayı başaracak diye. Türkiye sıralamasında her yıl 58 ile 62 arasında gidip geliyoruz. Beni, Ordu’ya ne kadar para geldiği veya gittiği ilgilendirmiyor. Beni, Ordu ibrenin neresinde orası ilgilendiriyor.

Bende canla başla eğitimin patronunu can kulağı ile dinledim, dört gözle takip ettim. Bir müjde, bir mucize bekledim ama benim hüsranımda tıpkı camiadakiler ve o camianın kurmayları gibi oldu.

Ordu’ya şu kadar para gelmiş, bu kadar derslik yapılmış, daha yapılacak da gerideymiş, öğretmen başına öğrenci sayısı düşmüş, müş müş de müş müş. Efendiler, açın gözlerinizi açın, bakın ibrenin neresindesiniz…. 

Anasayfa