Arıyoruz o günleri

Erol KARAER2017-12-17 10:11:39

Küçük bir çocukken  geceleri açık havada yıldızların kaymasını beklerdik.

            Mandalina, portakal ağaçları ve pancarlarla süslü kiralık evimizin bahçesinin duvarlarına oturup, saatlerce gökyüzüne bakardık arkadaşlarımızla...

            Kimimiz bisiklet için, kimimiz güzel bir ev için, kimimiz de derslerimizin iyi olması için dilek tutmak amacıyla yıldızların kaymasını beklerdik.

            Öyle derlerdi, yıldız kayınca dilek tut, o dileğin yerine gelir ...

            Çok yıldız kaydı biz beklerken, hep dilek tuttuk.

            Ama hep dileklerimizi birbirimize söylerdik.

            Hiç biri de yerine gelmezdi nedense...

            İşin sihirli tarafı tutulan dilek söylenmezmiş...

            Eh, bu saatten sonra yıldızlara saatler ayıracak zamanımız yok...

            Dilek de tutsak nafile...

            Bir de gökkuşağının altından geçmek için uğraşırdık. Hiçbir zaman bunu da başaramazdık.

            Küçükken başlayan dileksizliğimiz, büyüyünce peşimizi bırakmadı.

            Artık bunların bir oyun olduğunu kabullendiğimiz zamanlar ama, arıyoruz o günleri yine de özlemle...

( Bir Gazetecinin Aykırı Dünyası adlı kitabımdan )

 

Anasayfa