Engel nedir?

Şafak DELİÇAKAR2017-12-04 08:44:21


Gözleri görmedikleri için sokağa çıkamamak mı?, eli, kolu, bacağı olmadığı için eş değer yaşantımıza katılamamak mı? Engel, kaybettiğimiz bazı organlar yüzünden zaruri ihtiyaçlarımızı giderme zorluğu çekmek midir? Engel, iki tekerlekli bir sandalyeye, bir yatağa, iki değnekli bir bastona mahkûm olmak mıdır? Engel yoksa bütün bu gerçeklere kayıtsız kalmak mıdır? 
Ülkemizde 8.5 milyon insanımız maalesef bu mağduriyetle mücadele ediyor. Bütün engellere rağmen hayata inat yaşamsal haklarını alabildiklerince alabilmeye gayret ve çaba gösteren insanımız var. 8.5 milyon insanımızın birer de bakıcısı olduğunu düşünürsek 17 milyon insanımız ne acıdır ki hala mahkûm ve gardiyan muamelesi görmeye devam ediyor günümüz Türkiye’sinde…
Engellilerimiz eve, yatağa mahkûm, bakıcılarının ise gardiyan muamelesi gördüğü ülkemizde durum hala pek de iç açıcı değil. Ordu’da da inanın durum o kadar parlak değil. İki tekerlekli, bir akülü araba için çalınmadık kapı bırakılmıyor. Yüz bine yakın engellimiz bulunan şehrimizde yatağa mahkum olan kardeşlerimizin hali de içler acısı. Hastalık koşullarına göre temin edilemeyen yataklar yerine pek de ortopedik olmayan bir yatağa mahkum olmanın ne kadar acı olduğunu sanırım uzun uzun yazmama gerek yok. Ama inanın yatak sayında da çok eksiğimiz var ve çok gerideyiz.
Otistik çocuklarımız, zihinsel engellilerimiz, görme engellilerimiz ve daha birçok engeller için kurulan onca dernek var ki, işgüzar canım dernekleri şimdi sorgulayacak değilim lakin yaptıkları işin hakkını teslim eden dernek sayısı da neredeyse bir elimizde gördüğümüz parmak sayısını inanın geçmiyor. 
Onlarca sair ve tabela dernekler ise bağışlar, hibeler ve destek kampanyalarında ise öyle güzel bukalemunlaşıyorlar ki görende bunları asırlık, çınarlık dernek zanneder. Bize sadece hakkıyla yapanlara destek ve teşekkür etmek düşer. Ordu’da bilanço ağır. Bu bilançonun mizanını bir türlü eşitleyemiyoruz. Sorunlar diz boyu, dernekler ve siyasilerde anasının gözü.
Ben 3 Aralık dolayısıyla 21. Yüzyılın ilk çeyrek diliminde bütün engellilerimize, engel olan siyaset ve hukukçularımıza da artık yeter, el insaf diyor, estek, köstek ve gölge olmaktan bir an önce arınmalarını hala umut ediyorum. Eş değer yaşamımızda hepimizin birbirimize acıma, yerme, yeğirme hislerinin de engel teşkil ettiğini asla unutmayalım. 
2 kuruşluk maaşla evinde baktırıyoruz, bakana da iki kuruş veriyoruz diyen siyasi irade anlayışından da kurtulmalıyız. Yetmiyor, yetiremediğiniz için de gerçek engellerinde sizin ta kendiniz olduğunuzu da artık toplum biliyor. Birlikte hoş görü çerçevesinde birbirimize kol kanat olarak yaşamaya devam etme arzusu ile gününüzü kutluyorum.

Anasayfa