Yanmaz mı yürekler sabiler ?

Erol KARAER2017-08-19 10:55:26

 Yaşamının en güzel yerinde  buldu onu hastalık...

            Bir fakültenin hastanesinde teşhis koyduklarında, hiçbir şeyden habersizdi...

            Annesinin ve babasının gözlerindeki değişik bakışları  anlamaya çalışıyordu sadece...

            Bir şeyler fazla, bir şeyler eksikti onun için...

            Annesinin onu koklarken “Yavrum, canım” deyişleri de farklılaşmıştı...

            Babası ise çok daha sevecen ve ilgili yaklaşıyor, en az annesi kadar kokluyor, öpüyordu...

            Her koklamanın ardından annesinin gözlerinden süzülen  yaşlara, babasının  dudaklarının titremesine  bir türlü anlam veremiyordu.

            Gel zaman git zaman, kendisini kavrayan acımasız hastalığın ne olduğunu anlayabildi...

            Her gece yatağına yattığında annesinin ezberlettiği “Yattım Allah kaldır beni, nur gölüne daldır beni, gece gündüz duacıyım ailemle kaldır beni”  tekerlemesini  söylerken gözyaşları  yastığı ıslatıyordu...

            Fazla geçmedi... Daldığı uykulardan bir sabah uyanamadı...

            Küçük beden, kirlenmeden  toprağa kavuştu...

            Bebekler, çocuklar , yaşanacak o kadar günler varken huzura kavuştular...

            Allah’ın adaletinden şüphemiz  yok...

            Ama yanmaz mı yürekler böyle sabilere, ölmesi gereken onca dinozorlar varken!

( Bir Gazetecinin Aykırı Dünyası adlı kitabımdan ) 

Anasayfa