Baş ağrısı tüm dünyada hekime başvuru nedenlerinin başında yer alıyor. Gelişen yeni tedavi yöntemleriyle baş ağrısı çekmekten kurtulmak mümkün.

Özel Ordu Sevgi Hastanesi Nöroloji Uzmanı Uz. Dr. Nuri Yüzgül, birçok insanın kabusu haline gelen baş ağrısını masaya yatırdı.

Birbirinden oldukça farklı sebepler değişik türde ağrılara yol açar. Birkaç saat süren baş ağrılarının yanı sıra birkaç hafta boyunca süren ağrılar da vardır. Baş ağrısı beyindeki veya vücuttaki diğer başka bir hastalıktan dolayı kaynaklanıyorsa bu ağrı, 'ikincil (sekonder) baş ağrıları' diye sınıflandırılır. Öte yandan baş ağrısı başka hiçbir hastalığa bağlı olmayıp kendisi bir hastalık olarak ortaya çıkabilir. Bunlar, 'birincil (primer) baş ağrıları' grubunda yer alır. Her ne kadar günlük hayatımızda ayrım yapmaksızın hepsine birden 'baş ağrısı' desek de, baş ağrısının migren, gerilim, küme gibi farklı türleri ve farklı nedenleri vardır.

MİGREN BİR SENDROMDUR

Nöroloji polikliniğine baş ağrısı şikayeti ile başvuranların çoğunda saptanan migren, aslında sadece bir ağrı değil, birçok belirti ve bulgunun eşlik edebildiği bir sendromdur. Saatler öncesinden huzursuzluk, sepet kafa hissi, konsantrasyon güçlüğü gibi öncü belirtiler sonrası bazen yarım, bazen iki taraflı, zonklayıcı hareketle artış gösteren, ışık ve gürültü hassasiyetinin bulantı ve hatta bazen kusmanın da eşlik edebildiği rahatsız edici ağrılardır.

15 GÜNDEN FAZLA SÜRÜYORSA DİKKAT

Ayın 15 günden fazlasını baş ağrılı geçiriyorsanız baş ağrınız kronikleşmiştir. Toplumun yüzde 2'sinde kronik migren vardır. Genellikle orta yaşlarda, kadınlarda görülür. Bu hastalarda gerilim baş ağrısı ve migren birlikteliği dikkat çekicidir. Ağrılar kronikleş- tikten sonra özellikleri değişebilir. Daha hafifleyebilir ama her gün olabilir ve ağrı kesici içme ihtiyacı doğurabilir.

YÜZDE 40

Migrende genetik yatkınlık önemli. Anne ya da babadan biri migrenli ise çocukta da olma ihtimali yüzde 40’tır.

HANGİ DURUMLARDA DOKTORA MÜRACAAT EDİLMELİ?

·   Ağrı aniden ve çok şiddetli olarak ortaya çıkıyorsa,

·   Çift görme, konuşma bozukluğu oluyorsa,

·   Ağrı öksürük, ıkınmak gibi aktivitelerle artıyorsa,

·   İlaçlara yanıt vermiyorsa,

·   Kusma ve ateş olmuşsa,

·   İlk kez 50 yaşından sonra ortaya çıkmışsa,

·   Ağrı baş bölgesine alınmış bir darbe veya kaza sonrası ortaya çıkmışsa.

ATAKLARI TETİKLEYİCİ FAKTÖRLER

·   Beslenme (konserve yiyecekler, alkol, yapay tatlandırıcılar, çikolata, öğün atlama)

·   Hormonal değişiklikler

·   Doğum kontrol ve hormon ilaçları

·   Stres, üzüntü, depresyon.

·   Aşırı fiziksel yorgunluk

·   Aşırı parlak ortamlar

·   Uykusuzluk veya aşırı uyku

OKSİBİTAL BLOKAJ VEYA BOTOKS ENJEKSİYONUYLA AĞRIYLA VEDALAŞIN

Baş ağrısının sıklıkla ağrı boyutu ile ele alındığından, ağrının kişiye ve topluma getirdiği yüklerin göz ardı edildiğini söyleyen . Özel Ordu Sevgi Hastanesi Nöroloji Uzmanı Uz. Dr. Nuri Yüzgül, hastaların tedaviye başlama konusunda ihmalkar davrandığına dikkat çekiyor.

Migreni olan kişilerde atak gelecek endişesi anksiyete ve depresyona neden olabiliyor. Bu durumda ataklar daha da sıklaşarak bir kısır döngü içine girilmesine yol açıyor. Ayrıca ataklar kişinin iş yerindeki ilişkilerinin ve veriminin, aile içi ilişkilerinin giderek olumsuz yönde etkilenmesine de sebep olabiliyor.

HASTALIK ÇÖZÜMSÜZ DEĞİL

Çoğu migren hastası baş ağrılarının çözümsüz olduğu düşüncesiyle takip ve tedavilerini düzenli sürdürmüyor. Bu nedenle de sadece atak geldiğinde uygun tedavi almakla üstesinden gelinebilecek bir migreni olduğu halde bu tedaviyi kaçırmış oluyor.

Oysa ki kronik günlük baş ağrısı da dahil olmak üzere migren ve diğer baş ağrısı türleri, nöroloji polikliniğinin tedaviye yanıtı açısından en yüz güldürücü hastalıklarıdır. Farklı ilaç kombinasyonları, kronik baş ağrılarında standart botoks enjeksiyonu gibi çok çeşitli tedavi seçenekleri kullanılabilir.