Kadınlarda adet dönemindeki kanama miktarının fazla olması, uzun sürmesi ya da iki adet dönemi arasında lekelenme veya kanama olması adet düzensizliği olarak isimlendirilmektedir. Kesinlikle ihmal edilmemesi gereken bir durumdur.

Her kadının kendine has adet düzeni olduğunu belirten MedicalPark Ordu Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Onur Numan adet düzensizliğinin ihmal edilmemesi gerektiğini vurgulayarak kadınlarımıza aydınlatıcı bilgiler verdi.

Op. Dr. Onur Numan ; ‘’Biz uzmanların, özellikle adet görmeyle ilgili düzensizliklerin ihmal edilmemesi gerektiğine dikkat çekmesinin sebebi; kanser gibi erken tanısı çok önemli olan hastalıkların ve erken tanıyla tedavi edilebilecek birçok hastalığın geç kalındığı için ilerlemesi ve ihmal nedeniyle geç saptanmasıdır.’’ dedi.

UZUN SÜREN ADET DÜZENSİZLİKLERİ BAŞKA HASTALIKLARIN HABERCİSİ OLABİLİR…

Üreme çağındaki kadınlarda görülen adet düzensizliklerinin, başta hormonal bozukluklar olmak üzere miyom, polip, kist gibi iyi huylu oluşumların habercisi olabildiği gibi enfeksiyon ve kanserin de belirtisi olabileceğini ifade eden Op. Dr. Onur Numan yaptığı konuşmada şunları söyledi; ‘’ Sağlıklı bir kadın genellikle 28-30 günde bir adet görür.  Bazı kadınlarda bu düzen bir hafta önce veya bir hafta geç olarak görülür ki bu da normal sayılmaktadır. Geçici adet düzensizlikleri normal kabul edilse de uzun sürmesi durumunda başka hastalıkların belirtisi olabileceği için ihmal edilmemelidir.

ADET DÜZENSİZLİĞİNİN TEDAVİSİ MUTLAKA BİR UZMAN GÖZETİMİNDE OLMALIDIR…

Bir kadında; stres, ruhsal sorunlar, mevsim değişiklikleri, aşırı kilo alımı ve kilo verimi, uzun uçak yolculukları gibi olayların adet düzenini değiştirebileceğini vurgulayan Op. Dr. Onur Numan ; ‘’Hormonlardaki sorunlar, yumurtlama olayının olmaması, yumurtlamadaki sorunlar, polikistik over hastalığı, yumurtalıklardaki kistler adet düzensizliklerine yol açabilir. Rahimdeki miyomlar da rahim iç tabakasını etkiliyorsa, adet düzensizliğine sebep olabilir.

Adet düzensizliği şikayeti ile başvuran hastalar için jinekolojik muayene ve ultrasonografi tüm ilk kullanılan tanı yöntemidir. Ayrıca diğer bir tanı aşaması da adet kanamasının 2. ile en geç 5. gününde hastanın hormonal profiline bakılmasıdır. Yani özellikle yumurtalıklardan ve beyin sapından salgılanan FSH, LH, Prolaktin, TSH gibi hormonların düzeyine mutlak suretle bakılması gerekir. Adet düzensizliği tedavisinde hormonal ve hormon içermeyen tibbi ilaçlar ya da cerrahi yaklaşımlar kullanılmaktadır. Bazı hastalar için tek bir tedavi plan<