Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, Avrupa Adalet Divanının 14 Mart tarihinde 'İşverenler, çalışanların dini sembol niteliğinde kıyafet giymelerine yasak getirebilir' diyerek, işyerinde başörtüsü takmanın yasaklanabileceğine dair verdiği karara ilişkin açıklamalarda bulundu.

Malkoç, “Mahkemenin verdiği bu yüz karası karar insan haklarının açık bir ihlalidir.Müslüman Kadının başörtüsü bir tercih ve üzerinde oynanacak, karar verilecek sıradan bir nesne değildir. Müslüman Kadının başörtüsü onun eğitimine, çalışmasına kamusal ve özel alanda yer almasına engel olamaz. İşverenlerin, çalışanların dini sembolleri giymesini yasaklayıcı düzenlemeler yapabilmesi demek en temel insan hakkı olan inanç hürriyetinin ve inancını hürce yaşayabilmenin engellenmesi demektir” dedi.

Bu kararın Avrupa’nın yeniden Ortaçağa doğru yol aldığını gösterdiğini söyleyen Malkoç, kararın temel hak ve özgürlükleri özel şirketlerin insafına terk etmiş bir karar olduğunu vurguladı.

“Bu karar sosyal barışı ve hoşgörüyü dinamitleyecek bir karardır”

İnsanlığın ihtiyacı olan tüm inançların ve ibadetlerin serbest olduğu hoşgörü ve bir arada yaşama kültürünün oluşturulması gerektiğini söyleyen Malkoç, Ancak Avrupa Adalet Divanı'nın almış olduğu kararın sosyal barışı ve hoşgörüyü dinamitleyecek bir karar olduğunu kaydetti.

Bu karar sonrası özellikle Müslüman kadınların, işyerlerinde ayrımcılığa maruz kalacağını ve ayrıca Kipe giyen Yahudileri, haç işareti giyen Hristiyanları da etkileyeceğini bildiren Malkoç, Avrupa’nın sadece İslam’ı değil tüm inançları bu kararla ayrımcılığa maruz bıraktığı değerlendirmesinde bulundu.

Malkoç, başta Avrupa Ombudsmanı olmak üzere Avrupa’nın tüm yetkililerini,insan hakları savunucularını, insan onur ve haysiyetini savunanları ve vicdan sahiplerini böyle yanlış kararlara karşı tavır almaya davet etti. (Ordu Yeni Haber)