Ordu Barosu Başkanı Av. Haluk Murat Poyraz, Türkiye Barolar Birliği ve diğer meslek Odalarının isimlerinden Türk ibaresinin kaldırılması ile ilgili olarak yaptığı açıklamada “Türkiye Barolar Birliği adını, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'ndan almakta olup bütün baroların katılmasıyla oluşan, tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşudur. Barolar Birliği'nin başındaki "Türkiye" ifadesi 79 ilin barosunun ortak paydasını oluşturduğu ve Baroların çatı örgütü olduğu için vardır. Gün birlik ve beraberlik zamanıdır” dedi.

Ordu Barosu Başkanı Av. Haluk Murat Poyraz ve Yönetim Kurulu üyeleri ile yaptığı basın açıklamasında “Türkiye Barolar Birliği'nin önündeki "Türkiye" ibaresinin kaldırılması, ayrıca açıklandığı gibi illerde farklı baro oluşumların önünün açılması halinde bölünmüş, parçalanmış, etnik kimliklere ve inançlara dayalı baroların ortaya çıkması mümkün olacaktır. Türkiye Barolar Birliği'ni ve savunma örgütlerini itibarsızlaştıracak; bu girişimden Hukukun ve Hukuk Devletinin büyük zarar görmesi kaçınılmazdır” denildi.

“Türkiye Barolar Birliği'nin önündeki "Türkiye" ibaresinin kaldırılması, ayrıca açıklandığı gibi illerde farklı baro oluşumların önünün açılması halinde bölünmüş, parçalanmış, etnik kimliklere ve inançlara dayalı baroların ortaya çıkması mümkün olacaktır. Türkiye Barolar Birliği'ni ve savunma örgütlerini itibarsızlaştıracak; bu girişimden Hukukun ve Hukuk Devletinin büyük zarar görmesi kaçınılmazdır” denilen açıklamada şu görüşlere yer verildi:

“Sayın Cumhurbaşkanımız, 06.02.2018 tarihli parti grup toplantısında, Türkiye Barolar Birliğinin isminin önünden "Türkiye" ibaresinin kaldırılması gerektiği şeklinde düzenleme yapılması için Bakanlar Kurulu' nu göreve çağırmıştır.

Türkiye Barolar Birliği adını, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'ndan almakta olup bütün baroların katılmasıyla oluşan, tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşudur. Barolar Birliği'nin başındaki "Türkiye" ifadesi 79 ilin barosunun ortak paydasını oluşturduğu ve Baroların çatı örgütü olduğu için vardır.

Milli birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyulduğu bugünlerde; Baroların ve Türkiye Barolar Birliği'nin ne kadar hassas davrandığı aşikarken, özellikle sayın cumhurbaşkanının açıklama yapmasına sebebiyet veren sınır ötesi harekatta devletin ve milletin yanında olduğumuz açıkça belirtilmiş iken bu yönde bir açıklama 110 bin avukatı ziyadesiyle üzmüştür. Şu bilinmelidir ki; Türkiye Barolar Birliği ve barolar yargının asli unsuru olan bağımsız savunmayı temsil eden avukatların kanuna dayalı kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarıdır. Bir çok meslek örgütünde üyelik ihtiyari iken serbest avukatlık icra etmek isteyen kanun gereği barolara üye olmak zorundadır. Bu hassasiyetin farkında olan Barolar ve Türkiye Barolar Birliği her zaman hukukun üstünlüğünü ilke edinerek devletinin, milletinin yanında olmuştur, bundan sonra da olmaya devam edecektir.

Bugün yapılmak istenilen şey 2013'te bir fetö projesi olarak hayata geçirilmek istenilmiştir. Şimdi tekrar ısıtılıp ortaya konmaktadır. Geçmişte bazı yapılarca İl Barolarının alternatiflerini oluşturulması amacıyla çeşitli isimlerle faaliyet gösteren oluşumların/derneklerin hayata geçirildiği ve bunların önemli kısmının paralel devlet yapılanmaları ile iltisaklı olduğu düşünüldüğünde Baroların varlığının ve Türkiye Barolar Birliği çatısı altında toplanmış olmasının önemi bir kez daha anlaşılacaktır.

Türkiye Barolar Birliği'nin önündeki "Türkiye" ibaresinin kaldırılması, ayrıca açıklandığı gibi illerde farklı baro oluşumların önünün açılması halinde bölünmüş, parçalanmış, etnik kimliklere ve inançlara dayalı baroların ortaya çıkması mümkün olacaktır. Türkiye Barolar Birliği'ni ve savunma örgütlerini itibarsızlaştıracak; bu girişimden Hukukun ve Hukuk Devletinin büyük zarar görmesi kaçınılmazdır.

Gün birlik ve beraberlik zamanıdır. Olağanüstü hal, ülke içi ve sınır ötesi terörle mücadele gibi milli birlik ve beraberliğimizi ilgilendiren konular yanında hukukla ilgili Adil yargılanma, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı, adalete güven endeksinin düşüklüğü, suç ve suçlulukla mücadele gibi konularda yoğunlaşmalı enerjimizi bu konulara sarf etmeliyiz.

Bu nedenle, savunma örgütünün tüm ülkeye aidiyetini anlatan TÜRKİYE sözcüğünün kaldırılmasına ilişkin girişimin durdurulması çağrısını kamu oyu ile saygı ile paylaşırız.”