Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
- 15:54 VALİ EROL, SERGİ AÇILIŞINA KATILDI
- 15:21 “BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZİN DEVAMINI DİLİYORUM”
- 15:17 OBB BESİCİLERİN YÜZÜNÜ GÜLDÜRDÜ
- 14:56 3 BİN SÜRÜCÜYE CEZA KESİLDİ
- 14:54 TAŞIT-KİLOMETRE İSTATİSTİKLERİ AÇIKLANDI
- 14:37 UYUŞTURUCU TACİRLERİNE OPERASYON
- 14:36 JANDARMA 1 HAFTALIK BİLANÇOYU PAYLAŞ
- 14:27 ÜNYE’DE YAKUT OPERASYONU
- 14:21 ZENGİN’DEN TAYİN VE GÖREVDE YÜKSELME AÇIKLAMALARI!
- 13:42 HARÇLIKLARI İHTİYAÇ SAHİPLERİNE AŞ OLACAK
- 13:36 “FATSA İÇİN BÜYÜK BİR AİLEYİZ”
- 13:30 TÜRK FINDIĞI HİNDİSTAN’DA
- 13:21 VALİ EROL, ŞEHİT AİLELERİ VE GAZİLERLE İFTAR YEMEĞİNDE BULUŞTU
- 11:47 ÜNYE 57’DE 4 TRANSFER
- 11:46 HALI SAHA HEYECANI YAŞANACAK
TORUN: ŞİDDETE KARŞI DURUŞ SERGİLEMELİYİZ

25 Kasım “Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü” nedeniyle Ordu Adliyesi önünde etkinlik düzenledi. Düzenlenen etkinliğe Ordu Barosu Başkanı Haluk Murat Poyraz, Kadın Hukuku Komisyonu Başkanı Av. Nur Hilal Gündüz ve çok sayıda Baro mensubu katıldı.
Kadın Hukuku Komisyonu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Sibel Torun, burada yaptığı açıklamada; “25 Kasım “ Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması için Uluslararası Mücadele Günü” baskılara yenilmeyen yürekli kadınların mücadelesini onurlandırmak ve kadınlara yönelik şiddetle mücadele etmek adına ölümsüzleştirdiğimiz gün” dedi.
Kadına Yönelik şiddetin çarpıcı artış gösterdiği ülkemizde; mücadele yöntemlerini tartışırken; Kadına yönelik şiddetin hayatın diğer alanlarında yaşanan şiddetten bağımsız olarak ele alınması durumunda mücadelenin etkisiz kalmasına yol açacağı gerçeğini de dikkate almamız gerekmektedir diyen Torun, şöyle devam etti; “Şiddet kimden, nereden gelirse gelsin, kime karşı yapılırsa yapılsın, şiddet uygulayanın şiddet uygulananın kim olduğuna, neden uygulandığına bakılmaksızın ortak bir bilinçle şiddete karşı duruş sergilenmelidir.
Kadına yönelik şiddetle mücadele için Ulusal eylem planları yapılmasına rağmen, ülkemizde kadına yönelik şiddetin arttığı görülmektedir. Kadınlarımız, kız çocuklarımız her alanda eğitim , yaş, sosyo-ekonomik durum ayırt etmeksizin şiddet görmekte, tacize ,tecavüze uğramakta ,sakat kalmakta ve öldürülmektedir. Yasalarımızda yapılan değişikliklerin kadına yönelik şiddeti azaltmaya yetmediği ,hatta en önemli insan hakkı olan yaşam hakkını ihlal eden öldürme filinin çok arttığı bir gerçektir. Bu artışın önemli bir nedeninin de ülkemizde mevzuatla uygulama arasındaki yetersizliktir. Mücadelede sonuca varılmak isteniyorsa devletin bu soruna odaklanması gerekmektedir. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için devletin çok yönlü, bütüncül politikalar üretmesi yanında; bu mücadelenin toplumsal düzeyde ortak ve kararlı bir şekilde yürütülmesi, herşeyden önce kadının birey olduğunun kabulünü sağlayacak toplumsal zihniyet dönüşümünün sağlanması zorunludur. Kadınlara yönelik şiddeti doğuran ve sürekli hale getiren olumsuz tutum ve davranışları ortadan kaldırmak için cinsiyet eşitliği ve kadına yönelik şiddetle ilgili sosyal farkındalık yaratmak, zihniyet değişikliği yaratarak bireylerin ve toplumun kadına bakış açısını dönüştürmek zorunluluktur” diye konuştu.
Kadına yönelik şiddetle mücadele alanında karar alma sürecinin kapsayıcı bir süreç olması ve tüm paydaşların rol oynamasının sağlanması gerekmektedir. Kadın alanında çalışan sivil toplum örgütlerinin karar alma sürecine katılımı mutlaka sağlanmalı, kadın örgütlerine danışılmalı, dinlenmeli ve destek olunmalıdır. Karar alma mekanizmasında insan hakları ön planda yer almalı, kadına yönelik şiddet bireysel kadın hakları ihlali olarak kabul edilmelidir.
Torun, daha sonra şunları kaydetti; “İstanbul sözleşmesine ilk imza atan ülke olmamıza ve sözleşmede açıkça yasaklanmasına rağmen; aile hukuku ve kadına karşı şiddet alanında uzlaşma ve arabuluculuk uygulamasına gidilmesinin düşünülmesi hukuki dayanaktan yoksundur. Böyle bir kabul sözleşmenin ihlaline yol açacağı gibi ,kadına yönelik şiddetin önlenmesi mücadelesine de engel olacaktır.
Ordu Barosu Kadın Hukuku Komisyonu olarak dün olduğu gibi bugün de; ülkemizin her yerinde, kadının insan haklarının ihlaline yol açan her türlü davranışın ,tutumun , kadınların Cumhuriyetle elde ettiği kazanımlara aykırı yasal değişikliklerin karşısında olmaya devam ederek, kadına karşı şiddetin tamamiyle ortadan kaldırılmasına yönelik politikaların ortaya konulması mücadelemizi kararlıkla sürdüreceğimizin bilinmesini Kamuoyuna saygılarımızla sunuyoruz.” (Haber Mehmet KESKİN)