KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı); akciğerde uzun süreçli tıkanıklığa (obstrüksiyon) yol açan ilerleyici bir hastalık olarak tüm dünyada insan sağlığını tehdit ediyor. Bu nedenle her yıl kasım ayının üçüncü çarşambası Dünya KOAH Günü kabul ediliyor ve bu hastalıkla ilgili farkındalık çalışmaları gerçekleştiriliyor.

Medical Park Ordu Hastanesi Alerji ve Göğüs Hastalıkları Kliniği’nde görev yapan Prof. Dr. Ali Kutlu, 15 Kasım Dünya KOAH günü nedeniyle önemli açıklamalarda bulundu. “KOAH sigara içimiyle çok sıkı ilişkiye sahip olduğu için en önemli önlenebilir hastalıktır. Sigara içen hastaların yaklaşık yüzde 20'si KOAH’a yakalanırken hayat boyunca sigaradan vazgeçemeyen insanların yaklaşık yarısı KOAH olur. Ülkemizde tahminen 3 ile 5 milyon arasında KOAH hastası olup yılda 50 bin kişiyi (3. ölüm sebebi) bu hastalık nedeniyle kaybetmekteyiz.” diyerek sözlerine başlayan Prof. Dr. Ali Kutlu KOAH ile ilgili bilinmesi gerekenleri paylaştı.

“ZARARLI GAZLAR VE TOZLARIN SOLUNMASI DA KOAH’A NEDEN OLABİLİR”

40 yaş üstü insanların neredeyse yüzde 20’si KOAHlı olmasına rağmen yaklaşık olarak sadece 10 hastadan biri KOAH teşhisi konduğunu söyleyen Kutlu, “Yani KOAHlı olduğunu bilmeyen önemli bir grup insan vardır. Aynı zamanda kapalı ve havası kirli iş ve yaşam ortamları bu hastalığı ortaya çıkarabilmektedir. Köylerde yemek pişirmek, ekmek yapmak ve ısınmak amacıyla yakılan odun, kömür ve tezek gibi maddelerin iyi havalanmayan ortamlarda dumanlarının solunması KOAH için sigara kadar önemli bir risktir. Meslek nedeniyle zararlı gazlar ve tozların solunması da KOAH’a neden olabilir. Hem sigara içip hem de uygunsuz ortamda çalışan ve yaşayan  insanlarda bu hastalığın ortaya çıkması neredeyse kaçınılmazdır.” dedi.

Yaklaşık 1 - 1,5 kiloluk et parçası olan akciğerlerimizin içerisinde kanın oksijenlenmesini sağlamak için 300 milyona yakın alveol hava keseciği olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ali Kutlu, “Tüm hava keseciklerini açıp bir yüzey haline getirebilseniz orta büyüklükte bir evin taban alanına eşit bir solunum yüzeyi elde edersiniz. Belli bir yaşa kadar akciğer kapasitemiz artar ve sonra düşmeye başlar. Bazı özel durumlar hariç akciğerler bize ölünceye kadar fazlasıyla yetecek durumdadır. Bazı insanlarda akciğer kapasitesi yeterince gelişemez veya çok hızlı kapasite kaybı yaşarlar. Yani KOAH'a eğilimli sigara içtiğinde kesin KOAH olacak insanlar ve sigara içmese bile KOAH'a yakalanan küçük bir grup hasta vardır.Hava keselerini düzgün sınırlı bal petekleri gibi düşünün. Sigara bu düzenli elastik petek yapısını bozar ve amfizem denen işe yaramaz hava boşlukları oluşur. Bu boşluklar işe yaramadığı gibi şişkinlik oluşturarak sağlıklı dokuların işe yaramasını ve kolay soluk almamızı engeller. Aynı zamanda bronşlarda yoğun sekresyon birikimi ve tıkayıcı bozukluklar olur.” şeklinde konuştu.

“GİDEN ALVEOLLERİMİZİN YERİNE YENİSİ GELMEZ”

KOAH da erken tanı çok önemli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Ali Kutlu, “Bazı hastalar çok gürültülü olup bronşit bulguları ( sürekli balgam çıkışı, öksürük, morarma) ön plandayken bazılarında ise sinsi bir gidiş vardır. Sigara içen insanlar genellikle öksürük ve balgamı sigaraya bağlarlar. Bu nedenle hastalık ileri safhaya ulaşıncaya kadar tanı gecikebilir. KOAH da akciğer hasarı ilerleyici geri dönüşümsüz bir durumdur. Giden alveollerimizin yerine yenisi gelmez. Temiz hava bol güneş spor önemli olmakla birlikte kayıplarımızı geri veremez. Özelliklede belirtmek isterim ki, mucizevi bitkisel tedavilerin hastalığın iyileşmesi ve ortadan kaldırılmasında hiç bir rolü yoktur.” diye konuştu.

“KOAH’IN EN BÜYÜK İLACI SİGARAYI BIRAKMAKTIR”

Hastalığın doğal gelişimini, bir diğer ifade ile ilerlemesini durdurduğu kanıtlanan tek girişim, sigara içiminin bırakılması olduğunu belirten Prof. Dr. Ali Kutlu, “Bu anlamıyla sigara içiminin bırakılması, KOAH’ın en güçlü ilacıdır. 40 yaş üzerinde olup sigara içiyorsanız ve tekrarlayan öksürük, balgam çıkarma ve efor sırasında nefes darlığı yakınmalarınız varsa erken teşhis için mutlaka göğüs hastalıkları uzmanına müracaat edip solunum fonksiyon testi yaptırmalı, tanı alınması durumunda doktor kontrolünde rahatlatıcı ilaçlar kullanılmalıdır.” diyerek sözlerini tamamladı.