Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Türkiye'de son on yılın verileri karşılaştırıldığında bu yıl orman yangınlarında azalma olduğunu belirterek, "Bu yıl çıkan bin 467 orman yangınında 8 bin 55 hektar alanın zarar gördü. Yanan alan son on yıllık verilerin altında kaldı." dedi.

Orman yangınları ve yangınla mücadele konusunda açıklama yapan Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Orman yangınlarıyla mücadelede, önleme, söndürme ve rehabilite olmak üzere 3 temel stratejide hareket ettiklerini belirterek, Türkiye'de son on yılın verileri karşılaştırıldığında, bu yıl orman yangınlarında azalma olduğunun görüleceğini aktardı.

Prof. Dr. Eroğlu, "Bu yıl şu ana kadar 1.467 orman yangınında 8 bin 55 hektar alan zarar gördü. Verilere göre, son on yıla göre daha az yangın meydana gelmiş ve yanan alan da yine son on yıllık verilerin altında kalmıştır. Bu yıl orman yangınlarında gerek adet olarak gerekse alan olarak bir artış yoktur." ifadesini kullandı.

Yangın söndürme çalışmalarında en ileri teknolojiinin kullanıldığını vurgulayan Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, ormanların 776 kuleden 24 saat gözetlendiğini, 115 gözetleme kulesinde 230 kamera bulunduğunu ifade ederek, yangınlara müdahale için 3 bin 41 yangın havuzu kullanıldığını kaydetti.

Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Eroğlu, orman yangınlarıyla mücadelede hizmetlerinde bu yıl 19 bin 718 personelin görev aldığını, 2 bin 372 araç ve iş makinesi kullandığını bildirdi.

Orman yangınlarında erken tespit ve erken müdahale sürelerinin 2003 yılında 40 dakika iken yapılan yatırımlar ve alınan tedbirlerle 2016 yılında 15 dakikanın altına indirildiğini aktaran Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, "Meteoroloji Genel Müdürlüğümüz rüzgar durumu, nem, hava sıcaklığını dikkate alarak bize hassas bölgeleri bir iki gün önceden bildiriyor. Dolayısıyla biz de buna bağlı olarak bir planlama yapıyoruz. Hassas bölgelere acil müdahale ekipleri, anlık müdahale edecek ekipleri yönlendiriyoruz. Dolayısıyla yangın kısa sürede büyümeden sönüyor. Bir de köylere çok sayıda su tankerleri verdik. Köylüler, bunları traktöre takarak kısa sürede yangını söndürüyor." diye konuştu.

Yanan alanlara ilişkin çıkan iddialara da değinen Prof. Dr. Eroğlu, en çok konuşulan alanlardan biri Pina Yarımadası'nda yanan alanının 1987'de Turizm Bakanlığına tahsis edildiğini ve bununla alakalı işlemlerin 12 Ağustos 1991'de Turizm Bakanlığı tarafından yürütüldüğünü açıkladı.