Ordu Valisi Seddar Yavuz, TRT Trabzon Radyosu’nun canlı yayın konuğu oldu.

TRT Trabzon Radyosu’nun hafta içi yayın kuşağı “Merhaba Karadeniz” programının konuğu olan Vali Yavuz, TRT Trabzon Radyo Müdürü Erdoğan Topçu’nun sorularını yanıtlayarak, 15 Temmuz Şehitlerini Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü 1. yıldönümü anma etkinlikleri hakkında bilgiler verdi. 

TRT Trabzon Radyo Müdürü Erdoğan Topçu’nun ilk olarak “Vali gözüyle 15 Temmuz’u nasıl değerlendirirsiniz?” sorusunu yanıtlayan Vali Seddar Yavuz, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından 15 Temmuz 16 Cuma gecesi hain darbe girişiminin, aslında bir işgal girişimi olduğunu ifade etti.

“Bu Ahmakların Ve Onları Destekleyen Küresel Güçlerin Anlamadıkları Şey; Milletimizin Bağımsızlığına Olan Bağlılığıdır”

Hain darbe girişimiyle devletin içine sızarak asker kıyafeti giymiş teröristlerin, ülkeyi parçalamayı hedeflediklerini, aynı zamanda milletin kutlu yürüyüşünü ve yükselişini engellemek istediklerini ifade eden Vali Yavuz, “Fakat Aziz Milletimiz, büyük bir millet olduğunu tekrar göstermiş, bağımsızlığına, onuruna, haysiyetine, şerefine, namusuna ve bayrağına sahip çıkmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde sokaklara dökülmüş, ellerinde hiçbir şey olmaksızın F16’lara, toplara, tanklara, mermilere göğüslerini siper etmiş ve vatana, bayrağa, demokrasiye sahip çıkma uğrunda 249 vatandaşımız şehit olmuş, 2 binin üzerinde vatandaşımız ise gazi olmuştur. Bu ahmakların ve bunları destekleyen küresel güçlerin anlamadığı şey, Aziz Milletimizin onuruna, haysiyetine ve bağımsızlığına olan bağlılığıdır” şeklinde konuştu.

“Darbenin Karşısında Duran Aziz Milletimizi Kutluyorum”

Konuşmasının devamında hain darbe gecesi yaşananlara değinen Vali Seddar Yavuz, “Sahip çıktığımız şey; bağımsızlığımızdır, onurumuzdur, haysiyetimizdir” ifadelerini kullanarak sözlerini şöyle sürdürdü: 

“15 Temmuz’da darbe girişiminde bulunanlar, bu Milletin, başta 1071’de olmak üzere Çanakkale, Sakarya dahil bir çok kez büyük bir millet olduğunu, krizler karşısında, işgal girişimleri karşısında, birlik ve beraberliğini muhafaza ettiğini ve şehadete gül bahçesine girercesine koştuğunu unutmuşlardır. Bu nedenle 15 Temmuz gecesi, tarihimizde dönüm noktası olabilecek bir gecedir. Ben de o dönemde Muş Valisi olarak görev yapıyordum. Ve sosyal medyadan olayı öğrendiğimde derhal şehrin güvenliğini aldık ve vatandaşlarımızla birlikte sokağa çıktık. O gün saat 23 sularında demiştim ki, ‘sahip çıktığımız şey; bağımsızlığımızdır, bayrağımızdır, onurumuzdur, haysiyetimizdir, şerefimizdir, namusumuzdur. Bunu herkes böyle bilsin’ demiştim. Ve o gün yapmış olduğumuz tespitin ne kadar doğru olduğunu ilerleyen günlerde çok daha iyi anlamış ve idrak etmiş olduk. Bir kez daha böylesine işgal girişimine ve darbe girişimine karşı duran Aziz Milletimizi ve onun her bir ferdini kutlamak istiyorum, tebrik etmek istiyorum. Büyük millet olmanın sanıyorum gereği de budur.” 

“FETÖ Taşeron Bir Örgüttür”

Açıklamasının devamında darbe girişiminin Türkiye’yi kuşatarak gücünü yok etmenin yanı sıra, aynı zamanda Türkiye’yi parçalama girişimi olduğunu ifade eden Vali Seddar Yavuz, FETÖ’nün taşeron bir örgüt olduğunu söyledi.

Vali Yavuz, FETÖ’nün arkasında ve yanında duran istihbarat örgütlerinin olduğunu ve Türkiye’yi terör örgütlerinin eliyle terbiye etmek isteyen bir takım vesayet odaklarının olduğunu ancak Türk Milletinin kudreti ve ferasetinin bu tür girişimleri her defasında engellediğini söyledi.

“Altın Nesil Yetiştireceğiz Diye Yola Çıkanlar, Katil Nesil Yetiştirmiştir”

Vali Seddar Yavuz, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) bugüne kadar ki yapılanmasına da değinerek, terör örgütünün katil bir nesil yetiştirdiğini ifade etti.

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ), Türk Milleti’nin kültüründe ve medeniyetinde kıymetli olan bir takım değerleri kullanarak ve kendilerini gizleyerek bu toplumu zehirlediklerini söyleyen Vali Yavuz şunları söyledi: “Bizi çok yaralayan konu, bizim kültürümüzde ve medeniyetimizde çok kıymetli olan ‘hizmet’ gibi, ‘abi’ gibi, ‘abla’ gibi, ‘hoca’ gibi değerleri kullanarak, hatta daha ileri giderek ve münafıklığın en üst perdesine çıkarak, kendilerini gizleyip, hatta kendilerini farklı ideolojilerde göstererek, bu toplumu maalesef zehirlemişlerdir.

Altın nesil yetiştireceğiz diye yola çıkanlar, katil nesil yetiştirmiştir. Ve İslam dinimizi, yüce inancımızı kullanmışlardır.  Bizim de ağırımıza giden şey budur. İslam inancının, böylesine kötü amaçlarla kullanılmış olması bizi yaralamıştır. Bunlar, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin ‘Ordu-Millet’ kavramını da hedef almışlardır. Tarihimize baktığımız zaman, ‘Ordu-Millet’ kavramının ne kadar önemli olduğunu görürüz. Bu coğrafyada güçlü bir ordu olmadan, ayakta kalabilmenin zorluklarını biliyoruz. Dolayısıyla Türk Silahlı Kuvvetlerimizin de itibarına yönelik bir suikast girişimi yapılmıştır. Bu da gözlerden ırak tutulmaması gereken çok başka önemli bir konudur.”

“Akıl, Hiçbir Zaman Bypass Edilmemeli, Kiraya Verilmemelidir”

Programın devamında sunucu Erdoğan Topçu’nun sorularını yanıtlamaya devam eden Vali Yavuz, küçük yaşlarda inandırılmış, zihinleri bulandırılmış ve teslim alınmış bir kitleyle karşı karşıya olunduğunu söyledi.

“FETÖ mensupları, kendilerine fikir, mevki, makam ve zenginliği, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bahşetmediğini, kendilerine bu imkanları sözde bu sapık şahsın (Fetullah Gülen) bahşettiğine inanan sapkın bir düşünceye sahipler” diyen Vali Yavuz, aklın hiçbir zaman baypass edilmemesi ve kiraya verilmemesi gerektiğinin altını çizdi.

Vali Yavuz, küçük yaşlarda inandırılarak, zihinleri bulandırılmış ve teslim alınmış bir kitleyle karşı karşıya olunduğunu ifade ederek, sözlerini şu cümlelerle sürdürdü: 

“Bunları üreten üst akıl, maalesef her tarafa sızmıştır.

Bu sızma girişimini hepimizin engellemesi gerekir ve Türkiye’nin gelecek vizyonunu baktığımızda, aklını kiraya veren yapılara karşı hepimizin mesafeli durması ve bunlara karşı teyakkuz halinde olunması gerekmektedir. O yüzden düşünen, sorgulayan bir gençlik ve bir nesil inşa etmek konusunda hepimize görevler düşmektedir. Herkesin çok çalışması ve Türkiye Cumhuriyeti Devletine sadakat göstermesi, en önemli görevidir. Çünkü, ‘en kötü devlet, devletsizlikten her zaman iyidir’ bunu unutmamak gerekir.” (Ordu Yeni Haber)