Ordu Çevre Derneği tarafından düzenlenen “Şehir Hastaneleri Gerçeği” panelinde, şehir hastaneleri hakkında değerlendirme yapılırken hastaların müşteri olarak görüldüğü vurgulandı.

            AKM salonunda TTB Konseyi eski üyesi Dr. Zeki Gül ve Ankara Tabipler Odası eski yönetim kurulu üyesi Dr. Ebru Basa’nın sunum yaptığı panelin açılış konuşmasını yapan Gül Ersan,” Yaklaşık dört ay önce gündemimize giren Şehir Hastanesi, öncelikle, işleyişinin nasıl olacağından çok yeri konusunda tartışmalar yarattı, hâlâ da tartışılıyor. Şehir Hastaneleri hakkında bilgilenmeye çalıştık, bu arada ülkemizdeki diğer şehir hastaneleriyle ilgili açıklamalar, makaleler, haberler de yayınlanmaya başladı. Bu haberler hiç de iç açıcı değildi.” dedi.

            Devlet hastaneleri yıkılıyor

            Panelist Dr. Ebru Basa ‘kamu özel ortaklığı’ kavramının bilinçli olarak kullanıldığını, şehir hastaneleri ile sağlığın tamamen özele devredildiğini belirterek, “Halkın sağlığı düşünülüyorsa kâr elde edilmesi planlanamaz. Sağlık için gerekirse zarar da edilir. Başka alanlardan kısıntıya gidilir. Hastalar müşteri olarak görülmeye başlandı. Şehir hastaneleri projesinde devlet hastaneleri yıkılıyor. Mersin’de şehir hastanesi yapılınca Devlet ve Kadın Doğum Hastaneleri yıkıldı. Geçen hafta Isparta Şehir Hastanesi doktorları maaşlarını alamadıkları için Başhekimin odasını bastılar. Bunlar da somut örneklerdir. Hiçbir şehir hastanesinin kira sözleşmesini göremiyoruz.” dedi.

            Önce hastalık önlenmelidir

            Dr. Zeki Gül de “Şehir hastanesine arazi ücretsiz verilir. 20-25 yıl boyunca şirkete devlet kira verir. Sözleşme 49 yıla çıkarılabilir. Hastane çevresindeki otopark, kantin, laboratuvar gibi tesisler yüklenici firma tarafından işletilir. Şirkete çeşitli vergi muafiyeti sağlanır. Hastanede yüzde yetmiş doluk garantisi verilir.” diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü. “Sağlık harcamaları bakımında para alınmayacak deniyordu, almıyorlar mı? Katkı payları sürekli artıyor. Sosyal devletten patron devlete gidiş var. Sağlık Bakanı Akdağ böyle söylemişti. Askeri hastanelerinin kapatılmasının çeşitli nedenlerini söylüyorlar, ben de karşıyım askeri hastaneye ama kapatılışın asıl gerekçesi sağlıkta özelleştirme sürecidir. Sağlıkta özelleştirmeye karşı birlik olmak gerekir. Sağlık haktır, insanların hasta olmaları önlenmeli; hasta edip hastanelere mahkum edilmemeli.” dedi.

            Konuşmalar tamamlandıktan sonra katılımcıların soruları yanıtlandı.