Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Ordu Milletvekili Naci Şanlıtürk, mecliste ki mesaisine bu haftada oldukça yoğun başladı. Meclis Araştırma Komisyonu’nda, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) sunumunu dinleyen Milletvekili Şanlıtürk, önemli soruları da gündeme getirerek toplantıya damgasını vuran isim oldu.

Milletvekili Şanlıtürk, konuyla ilgili sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; “Bolu Kartalkaya mevkiinde bulunan bir otelde meydana gelen yangın faciasının tüm boyutlarıyla araştırılarak, ilgili kurum ve kuruluşların sorumluluklarının tespit edilmesi ve benzer olayların önlenmesi için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu’nda, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) sunumunu dinledik.

Sayın Başkanım, çok değerli milletvekilleri, çok değerli AFAD Başkanımız, Sayın Valimiz, Genel Müdürümüz; hepiniz hoş geldiniz. Ben de öncelikle hepinizi saygılarımla ve sevgilerimle selamlıyorum.

Tabii, üzücü bir olay; ben de tekraren 78 vatandaşımıza Allah'tan rahmet diliyorum.

Sunumunuz için teşekkür ediyoruz. Tabii, burada Komisyonumuzun görevleri, bu yangındaki sorumluları ortaya çıkarmak ve bundan sonra olmaması için nelerin yapılmasıyla ilgili. Tabii, sorular benzer sorular ama sunumunuzda ilk etapta dokuz dakikalık bir gecikme var. AFAD'ımız kaç personelle müdahale etti olaya? Birinci sorum bu.

İkincisi: Burada AFAD çok daha erken gelseydi -yani jandarma dört dakika sonra olaya müdahale etmiş, olay yerinde olmuş- eğer diğer birimlerimizin de işte, sağlık ekipleri, itfaiye, AFAD gibi birimlerimizin de Kartalkaya'da kendi birimleri olmuş olsaydı, olay anında orada olmuş olsalardı daha fazla ne kadar insan kurtulabilirdi?

Elli beş dakika sonra, müdahale edildikten sonra AFAD'ımız oradan kaç kişiyi sağ olarak çıkardı? Yani bir saat sonra olay yerine gittik, hâlâ sağ çıkarılanlar oldu mu olayda? Olay yerinde olsaydık daha fazla sağ çıkma ihtimali var mıydı?

Bu tür olayların bir daha olmaması adına ben kanun teklifi de hazırlamıştım. Bu yerel yönetimlerden itfaiyelerin alınarak merkezî Hükûmete, valilerimizin emrine verilmesi ya da AFAD'ın bünyesinde böyle bir çalışmanız var mı? AFAD, UMKE, işte diğer arama kurtarma birimlerinin.

İtfaiyeyi çalıştıran güzel çalıştırmış yani itfaiyeyi çalıştıranı da çalıştım; bir saat sonra itfaiye gitmiş. O ayrı bir şey yani suçlama adına sormuyorum. Ben sadece AFAD'ın böyle bir şeyi var mı? Bütün arama kurtarma birimlerinin tek merkezden yönetilmesi adına böyle bir çalışmanız var mı?

Bir, İkincisi de efendim, araç gereçlerimiz yeterli mi AFAD'ın? Özellikle itfaiyelerin ben araç gereç imkânlarının yeterli olmadığını biliyorum. Özellikle o yüksek kattan insanların kurtarılması adına o araçlara, 60-70 milyon TL civarında olan bu araçlara bir ilçe belediyesinin ya da il belediyesinin para ayırması, kaynak aktarması mümkün değil; belediye başkanlarımız da zaten bu araçları almıyor.

Belediyelerimiz ruhsat verirken, 10 katlı, 15 katlı binalara ruhsat verirken bunları da tabii ki düşünmeleri gerekir, yangın esnasında nasıl müdahale edeceklerini. İlçe belediyelerinin bütçesi buna yetmediğinden ben AFAD'ın bünyesinde böyle bir yapılanmanın olması gerektiği düşüncesindeyim. Böyle bir düşünceniz var mı?

Bir de dünyada bu tür olaylara müdahale edilirken binalardan hızlı tahliyelerin yapılması anlamındaki uygulamalar var mıdır? Binaları biz inşa ederken bu tür olaylarda hızlı tahliyeleri nasıl sağlayabiliriz? İşte, koridorlara, belli yerlere ip merdivenler bırakılıp anında dışarı çıkarılması sağlanabilir mi gibi, bunlarla ilgili bir çalışmanız var mı? Ben bunları sormak istedim.”