AFAT ve MTA Türkiye’nin yeni deprem haritasında Ordu’yu 3. Derece riskli bölgesinde gösterdi. Yeni güncellenen haritaya göre 3. Derece risk taşıyan iller arasında yer alan Ordu yapılan yeni düzenlemeyle diri fay hatlarının bulunduğu bölge olarak kayıtlara geçti. Bu durumun Ordu’da kentsel dönüşümün şart olduğunu bir kez gündeme getirdi.

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı M. Erdal Eren, sadece bugünü değil, yarını da düşünerek hareket etmek gerektiğini ifade ederek, kentsel dönüşümün hızlanması için 3 konunun çözüm beklediğini ve kentsel dönüşümün kaçınılmaz olduğunu söyledi.

 TMB, Başkanı M. Erdal Eren, 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıl dönümünde yaptığı açıklamada, deprem kuşağında yer alan ülkemizde yeni acılar yaşanmaması için afet öncelikli kentsel dönüşümün hızla gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade etti.

 Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatını kaybeden 53 binden fazla vatandaşın acısını yaşamaya devam ettiklerini kaydeden Eren, “Yeni acılar yaşanmaması adına ihtiyaç duyulan dönüşüm için devlet tarafından arsa maliyetlerini düşürecek adımların atılması, finansman kolaylığı ve sektörün yaşadığı nitelikli ara eleman sıkıntısı ile ilgili köklü reformların yapılması beklenmektedir” dedi.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıl dönümü nedeniyle açıklama yapan Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren, hayatını kaybeden 53 binden fazla vatandaşın acısını yaşamaya devam ettiklerini kaydetti.

Deprem kuşağında yer alan ülkemizde yeni acılar yaşanmaması için afet öncelikli kentsel dönüşümün hızla gerçekleştirilmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi: ‘’Türkiye, 6 Şubat 2023’te yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerle büyük bir felaket yaşadı. Binlerce vatandaşımızın hayatını kaybettiği, milyonlarca insanın evsiz kaldığı bu afetin yıl dönümünde, ülke olarak yaşadığımız acının hala tazeliğini koruduğu açıktır.

Sektörümüz, Devletimiz ile birlikte deprem bölgesini yeniden inşa etmek için çalışmalarını aralıksız sürdürmektedir. Güvenli şehirler inşa etmek yalnızca inşaat sektörü için değil, tüm toplum için hayati bir sorumluluktur. Depreme dirençli bir gelecek inşa etmek için sadece bugünü değil, yarını da düşünerek hareket etmeliyiz. Kamu ve özel sektör iş birliği ile, daha güvenli ve sürdürülebilir şehirler inşa etmek için birlikte çalışmalıyız. Unutmamalıyız ki, alacağımız her önlem, geleceğimizi korumak için bir adımdır. Kentsel dönüşüm sürecinin hızlandırılması kaçınılmaz bir zorunluluktur.

Ülkemizde her yıl ortalama 800 bin ila 1 milyon yeni konuta ihtiyaç duyulurken, deprem sonrası bu rakama ek olarak 650 bin yeni konut ihtiyacı doğmuştur. Bununla birlikte, yaklaşık 6-7 milyon konutun risk taşıdığı ve yenilenmesi gerektiği göz önüne alındığında, afet odaklı dönüşümün ertelenemez bir gerçek olduğu açıktır. Yeni acılar yaşanmaması adına ihtiyaç duyulan dönüşüm için devlet tarafından arsa maliyetlerini düşürecek adımların atılması, finansman kolaylığı ve sektörün yaşadığı nitelikli ara eleman sıkıntısı ile ilgili köklü reformların yapılması beklenmektedir.”