HABER ARAMA
HABER ARŞİVİ
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
ANKET
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
  • Gayet Güzel
  • Kullanışlı
  • Beğenmedim
SON DAKİKA HABERLER
Ordu Havaalanı Transfer Samsun Havaalanı Transfer Ogezi Transfer Samsun Havalimanı Transfer
14 Ocak 2025 Salı Saat: 11:11

KARNE, ÇOCUĞUN DEĞERİNİ BELİRLEYEN BİR ÖLÇÜT DEĞİLDİR!

Sömestr tatilinin geldiği bu günlerde her ne kadar çocukları ve gençleri tatil heyecanı sarmış olsa da kimi ailelerde karne gerginliği yaşanıyor. Sömestr, bazı çocuklara göre tatil ve eğlence iken bazılarına göre ise yaşanan sınav ve
KARNE, ÇOCUĞUN DEĞERİNİ BELİRLEYEN BİR ÖLÇÜT DEĞİLDİR!

Sömestr tatilinin geldiği bu günlerde her ne kadar çocukları ve gençleri tatil heyecanı sarmış olsa da kimi ailelerde karne gerginliği yaşanıyor. Sömestr, bazı çocuklara göre tatil ve eğlence iken bazılarına göre ise yaşanan sınav ve not stresi sonrası ailelerle yüzleşme olabiliyor. Bu nedenle, ilkokul dönemi çocuklar için okul başladığında adaptasyon açısından sorun yaşamayacakları bir tatil program önemli olurken; ortaokul ve lise dengi çocuklar için yetişkinlik döneminde farklı sonuçlar doğurması muhtemel, kaygı ve özgüven eksiliğine yol açan duyguların önüne geçmek önemli oluyor.

Sömestr tatili için ebeveyn tutumlarının önemine değinen Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi, Psikolog Buse Başakgil, çocuk ile anne- baba arasındaki iletişim kopukluklarının çocuğun ailesinden uzaklaşarak dış çevreye yönelmesine neden olacağını vurguluyor. Psikolog Buse Başakgil; “Çocuğunuzun karnesini başka karneler ile kıyaslamayın. Akranları ile kıyaslanmak, arkadaşlarının kendisinden daha iyi olduğuna vurgu yapmak, başarısızlıkla suçlamak; çocuğunuzda kaygı, yetersizlik ve özgüven eksikliğine ve hatta değersizlik duygularına yol açar. Bu nedenle karne notlarını değerlendirirken öncelikle karnedeki olumlu yönlere vurgu yapın. Bu durum, onun özgüveninin artmasına, başarı duygusunun pekişmesine zemin hazırlar. Olumlu yönleri vurguladıktan sonra çocuğunuzun kendini ifade etmesine de fırsat vererek başarısızlıklar üzerinde durmak, bu durumun nedenlerini birlikte, suçlayıcı ve yargılayıcı dil kullanmadan değerlendirmek gerekir. Bu nedenle esasında sömestr, başarısız olunan derslerin desteklenmesi ve telafisi için bulunmaz bir fırsattır.” diyor.

“ÇOCUĞUNUZ HAYATTAN VE SİZDEN KOPMA DUYGUSU İLE TANIŞMASIN”

Başarısızlığın geçici bir durum olduğunu belirten Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi’den Psikolog Buse Başakgil, karnedeki notların çocuğun kimliğine ait bir özellikmiş gibi yaftalanmasının ve “Sen tembelsin, yaramazsın, aklın beş karış havada! Bu gidişle ikinci dönemde sınıfı geçemezsin, bu kadar çalışmayla başarılı olamazsın” gibi söylemlerden uzak durulması gerektiğinin altını çiziyor. Psikolog Başakgil, “Örneklerle belirttiğimiz bu tip cümleler çocukta “Ben hiçbir işe yaramıyorum, hep başarısızım ve öyle kalacağım” algısına sebep olup kaygıyı arttırır, çocuğun özgüvenini azaltır. Çocuk bir alanda başarısız ise ilgi alanları değerlendirilip iyileştirmeye yönelik neler yapılacağına bakılması gerekiyor. Geçmiş yıllarda ailesinin tepkisi nedeniyle karne yüzünden intiharlar gündeme gelmişti. Kırık karne notları yoğun kaygı ve cezalandırma korkusu ile birleşerek, yaşama son verme girişimine neden olabilir. Çocukların aldıkları karne ve sınav notları maalesef onların değerlerini belirleyen bir ölçüt haline geldi. O nedenle çocuklar başarısız olduklarında kendilerini aynı zamanda değersiz hissediyorlar ve bu durum sadece o dönemle kısıtlı kalmıyor. Geleceğe yönelik umutsuzluk, ‘ben yeterince akıllı değilim, çalışkan değilim’ gibi düşünceleri yaratıyor. Kişinin kendine duyduğu değer ve saygıda düşme oluyor. Bu da bazen, çocuğun kendine zarar verici davranışlara başvurmasına neden olabiliyor. Hatta, eğer özellikle öncesinde çocukta depresyon, çok yoğun bir kaygı ve cezalandırılma korkusu varsa bazen yaşamına son verme girişimlerine kadar gidebiliyor.” diyor.

“PAHALI HEDİYE, ÖĞRENME VE GELİŞME HEDEFİNDE SAPMAYA NEDEN OLUYOR”

Okul dönemi çocuk ve gençler için iletişim süreçlerinde hediyenin önemi de değinen Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi, Psikolog Buse Başakgil, “Hediye seçiminde daima öncelik sözlü ödül olmalı, daha sonra ise çocuğun istediği, yaşı ve sınıfı ile uyumlu bir maddi ödül olabilir. Maddi ödülün değerinden çok, sembolik anlamı önemlidir. Özellikle ilkokul seviyesinde olan çocuklar için, karmaşık olmayan basit oyuncaklar, boya kalemleri, top, bisiklet, giysi, doğa tatili, sinema ve müze gezileri olabilir. Karne hediyesi olarak bilgisayar, çok pahalı oyuncaklar, değerli takı, cep telefonu, evcil hayvan alımını önermiyoruz. Çocuk ders notlarının yüksek olduğunda pahalı bir hediye ile ödüllendirildiğinde çocuğun birincil hedefi öğrenmek ve gelişmekten çok ödüle ulaşmak olacaktır. Dolayısı ile anne ve baba ile çocuk arasında yapılan hediye anlaşması ya da pazarlığının, öğrenme ve okul başarısına hiçbir katkısı olmayacaktır.”

Ebeveynlerin karne dönemi ile ilgili bazı hatalı kalıp davranış süreçleri olduğunu ifade eden Psikolog Buse Başakgil; “Öncelikle kötü not getirdiği için ilgi duyduğu voleybol, futbol benzeri bir alanı kısıtlamak sıklıkla karşılaştığımız hatalı davranış modellerinden. Ayrıca sürece değil sonuca odaklanmak yani karnedeki notlar kötü gelse dahi dönem içerisinde ders çalıştığı, emek verdiği görülen çocuğun notu kötü diye onu yargılamakta bu duruma dahil olan davranışlardan. Yine karne ilk görüldüğünde ilk önce düşük notlara odaklanıp bunlar üzerinden yorumlar yapmak ve kötü not getirdi diye çocuğunuzu şefkatten, ilgiden ve sevgiden mahrum bırakmak gibi tutumlarda, klinik olarak sıklıkla karşılaştığımız ve onaylamadığımız durumlardır.” dedi.

 

 

 


Haber Yorumları ( 0 Adet)

Adınız
E-mail Adresiniz
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız
Bu Habere Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?

Son Haberler

 

Ordu Yeni Haber Gazetesi Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz :
Email Adresiniz :
Arkadaşınızın İsmi :
Arkadaşınızın E-Mail Adresi :
Varsa Mesajınız
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız